Palm yağı savaşı- Dr. Sinem Karaca Atakan

2 Şubat 2017

Yediğimiz gıdalarla her gün vücudumuza çok çeşitli yabancı madde giriyor. Bunların sağlığımıza etkisini her zaman bilemiyoruz. Dünya nüfusu kalabalıklaştıkça güvenli besinlere ulaşma şansı da azalıyor. Aslında sağlıklı beslenme için en doğrusu doğal beslenmeye dönüş ama günümüz modern toplumunda çeşitli nedenle bunu yapmak her zaman mümkün olmuyor. Birçoğumuzun hayatında paketli gıdalar yer alıyor. Raf ömrü, lezzet, maliyet gibi faktörler yüzünden işlenmiş bu gıdalar sağlık için olumsuz etki oluşturacak katkılar içeriyor. Son zamanlarda paketli gıdaların içeriğindeki bazı maddeler sık sık gündeme geliyor. Genellikle yurt dışı kaynaklı araştırmalar ve haberler sayesinde neyle karşı karşıya olduğumuzu öğreniyoruz. Gündemdeki son tartışmalardan biri de palm yağı… Sağlık için zararları tartışılırken en son bu konuda sağlık bakanlığı da bir açıklama yaptı. Tartışma, Avrupa Gıda Standartları Ajansı’nın (EFSA) 2016’da yayınladığı rapor ile başladı. Raporda, 200 derece üzerinde ısıtılan palm yağının kanserojen madde ürettiği ve diğer bitkisel yağlardan daha tehlikeli olduğu bilgisine yer verildi. Palm yağının yasaklanması veya kullanılmaması konusunda raporda bir öneri ya da talep olmasa da verilen bilgiler üzerine özellikle İtalya’da bazı firmalar ürünlerinde palm yağı kullanmayacaklarını duyurdu. Bu durum da tartışmaların artmasına neden oldu.

Peki ülkemizde durum ne?
Palm yağı ağırlıklı olarak Malezya ve Endonezya’da ekimi yaygın olan Palmiye meyvesinden elde edilen doymuş yağ asidi seviyesi yüksek yarı katı bir yağ olarak tanımlanıyor. Maliyetinin düşük olması, renge, kokuya, tada sonuç olarak gıdanın lezzetine olumsuz bir etki bırakmaması ve trans yağ içermemesi nedeniyle gıda sektöründe çok tercih ediliyor. Ağırlıklı olarak margarin üretiminde, unlu mamuller, pasta, çikolata, dondurma ve benzeri ürünlerde, ayrıca kızartmalık yağ olarak restoranlarda yaygın olarak kullanılıyor. Kozmetik sektöründe de palm yağı içerikli ürünler var. Türkiye’de de palm yağı tüketimi oldukça yaygın ve her geçen gün daha da arıyor. Birçok ürün gibi bitkisel yağlar için ithal üretime ihtiyaç duyulması ne yazık ki ülkemiz gerçekleri arasında yer alıyor.
sinem_subat_palm
Palm yağının yüksek ısıda işlenmesi sonucu kanserojen etkili olabilecek toksik maddeler ortaya çıkıyor. Kanser yapıcı etkisiyle ilişkili asıl sorun palm yağından çok ortaya çıkan bu maddeler kaynaklı. Birçok bitkisel yağda da yüksek ısı maruziyeti sonucu bu meydana gelir. Besinsel olarak çok değerli bir yağ olan zeytinyağında bile işlendikten sonra sağlık için zararlı maddeler oluşmaktadır. Önemli olan bu işlemlerden geçirilen gıdalardan uzak durabilmektir. Ayrıca palm yağı, doymuş yağ içeriğinin yüksek olması nedeniyle hastalık gelişimi açısından risk faktörü oluşturmakta. Doymuş yağlar, kolesterol seviyelerinde artışa neden olarak kardiyovasküler hastalık gelişimini hızlandırmaktadır. Çocuklar özellikle hızlı büyüme ve gelişme çağında oldukları için sağlıksız gıdalardan erişkinlere oranla çok daha fazla etkilenmektedir.

Riski azaltmak için
Doğal beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmek, işlenmiş, paketli gıdalar yerine günlük, taze besinleri tercih etmek sağlık için oldukça önemlidir. Bunu anlayış olarak benimsemek günlük değişen yeni bilgilerden en az etkilenmeyi de sağlar. Belki ilerleyen zamanlarda gıdaların içindeki birçok madde için yeni araştırma sonuçları ortaya çıkacaktır ama değişmeyecek olan şey her zaman doğal olanın sağlıklı olacağıdır. Son yüzyılda insan hayatındaki değişikliklere rağmen, binlerce yıl aksamadan devam etmiş olan beslenme ve yaşam tarzını benimsemek şüphesiz en az riskli olandır.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir