Değişim için dönüşüm – Psk. Nesteren Gazioğlu

1 Aralık 2016

nesteren_gazioglu
Yine yılın en renkli, en heyecanlı zamanına geldik. Umutlar, dilekler ve 2017’de gerçekleşmesi beklenen hayaller konuşulmaya başladı bile.  2016’nın bir an önce bitmesini 2017’nin güzel günler getirmesini bekleyenler de var. Gelecekle ilgili umut etmek bireyi motive etse de, hayallerimizin gerçekleşmesi ve sadece düşlerle yaşayan bir hayalperest olmamamız için ihtiyacımız olan şey: “dönüşüm”. Aralık sayısında yazacaklarım çocuklarınızda uygulamanız için değildir.  Çocuklarınızda değişmesini gelişmesini istediğiniz kriterler için dönüşümü başlatmaktır.  Kısaca değişim için dönüşümü başlatmak.  Hayatta her birimizin beklentileri var. Bu beklentileri üçe ayırabiliriz. Kendimizden beklentilerimiz, başkalarından beklentilerimiz ve başkalarının bizden beklentileri. Bize ait her bir beklentiyi elimizde tuttuğumuz bir balon olarak düşünelim. Kolumuzu yukarı doğru çeken kuvvetli uçan bir balon. Hatta tam şu anda bir kolunuzu mümkün olduğu kadar havaya kaldırarak bu yazıyı okumaya devam edin. Elinizin ucunda uçan bir balon olduğunu hayal edin. Biraz bekleyin. Bir süre sonra kolunuz ağırlaşmaya başlayacak. Kaçıncı dakikada kolunuzu indirdiğinizi işte buraya yazın.  ……………………………………………………………..
Beklentilerimiz gerçekleşmedikçe veya gerçekleşme noktasına olan süre uzadıkça yorulmaya başlarız. Yorgunluk çoğunlukla olarak bireyleri ya pes etmeye ya da kızgınlığa yönlendirir; birey ya umutsuzlaşıp hayal kırıklığı yaşar ya da karşısındakinin değişimi için daha da agresifleşir. Şimdi de çocuğunuzdan bir beklentinizi düşünün. Henüz gerçekleşemeyen ancak sizin bir an önce gerçekleşmesini arzu ettiğiniz bir beklentiyi düşleyin. Gerçekleşmemesi sizi nasıl hissettiriyor.  Beklentinin gerçekleşmesi balonun havaya doğru süzülmesi ve kolumuzun serbest kalmasıdır.  Beklentimiz gerçekleşince rahatlık, huzur ve tatmin hissedebiliriz ancak zaman zaman da o kol orada çok uzun kalabilir. Bu gibi durumlarda dönüşüme ihtiyaç vardır. Beklentiler dönüştürülmediği takdirde, birey hem kendisine hem de beklentisini gerçekleştiremediğini düşündüğü bireye karşı negatif duygular besleyebilir. Örneğin, çocuğunun odasını toplamasını bekleyen bir anne hayal edelim. “Bak çocuğum, 2017’de artık odan hep düzenli olsun” cümlesi ile umudunu ve beklentisini dile getiren bir anne… Annenin çocuğundan beklentisi odasını toplaması. Anne, 2016’nın son günlerinde çocuğu yeni yıla düzenli girsin diye odasını topluyor ve mucizevi şekilde değişmemesini bekliyor.  Ancak yıllardır tutunduğu balon yani çocuğun kendi odasını toplama sorumluluğu, 2017’nin ilk günlerinde de gerçekleşmeyince bu anne ya küsme tepkisi ile yatırımını geri çekiyor ya da hayal kırıklığını kızgınlığa dönüştürüyor. Belki de değişim için dönüşümü kendinde araması gereklidir. Beklentiyi dönüştürmek hem anneyi hem de ilişkilerini rahatlatacaktır.  Anne kendisine birkaç soru sorabilir;

–  “Çocuğum benim kendi odamı toplama saatlerimi görüyor mu?” Annenin model davranışı var mı?  Anne çok düzenli olabilir ancak çocuk annenin düzenleme saatlerini görüyor mu? Yoksa kendi yapamadığı bir davranışı mı çocuğundan bekliyor. Mesela kitap okumayan bir ebeveynin çocuğundan kitap okumasını ısrarla beklemesi gibi. 

– “Beklentim çocuğumun karşılayabileceği gerçeklikte mi?”  Anne çocuğundan odasını toplamasını isterken çocuğunun yaşını, becerilerini işin içerisine katıyor mu?  Çocuğuna destekleyici biçimde donanım kazandırıyor mu? Onu cesaretlendiriyor mu?  

– “Bu beklentimdeki ihtiyacım nedir?”  Her beklentinin altında bireyin kendi ihtiyaçlarından, özlemlerinden mesajlar vardır.  Bu mesajlar beklentinin yönlendirildiği kişi ile ilgili değildir.  Bireyin kendi içerisinde gizlediği bitmemiş meselelerin sinyalleridir.  Bu örnekte anne kendi bitmemiş meselesini mi çocuğuna yansıtıyor; tıpkı kendi çocukluğunda piyano çalamadığı için çocuğunun piyano çalmasını bekleyen ebeveynler gibi.

Beklentinin gerçekleşme süreci bazen tırtılın sabırla teker teker yaprakları yiyerek değişimi başlatması ve en sonunda bir kelebeğe dönüşmesi gibidir.  Sabırla adım adım gelen bir değişim ve nihayetinde dönüşüm. Beklenti gerçekleşmiyorsa, o zaman beklentinin dönüştürülmesi gerekir.  Belli ki o balon uçmayacak ve balona tutunulduğu müddetçe hem kişinin kolu hem de beklentinin yüklendiği ilişki gerilim yaşayacak.  Dönüşüm de bahsedildiği gibi çok kolay değildir.  Dönüşmek için ilk adım bireyin kendisi ile yüzleşmesinden geçer.  2016’da kendinize ne kadar zaman ayırdınız? Kendinizde neleri keşfettiniz?  Dönüşüm için birinci adım kendimize zaman ayırmaktan ve farkındalığımızı arttırmaktan geçer.
nesteren

Yukarda yazdıklarınıza iyi bakın çünkü sizden çıkan her yorum sizin birer yansımanızdır.  Örneğin, bir okulun önündeki banka oturmuş elinde çiçeklerle zilin çalmasını bekleyen bir ebeveyn duruyor.  Oradan geçen yirmi kişiye “Bu kişi neden çiçekle oturuyor?” sorusunu yöneltirsek, her biri kendine özgü; aslında kendini yansıtan bir ipucu verir bize.  Bizden çıkan her cümle bizi yansıtır.  Benzer bir şekilde bizim her beklentimiz de bizimle alakalıdır. Gerçekleşmiyorsa o zaman değişmesi ve dönüşmesi gereken de beklentinin yönlendirildiği kişiden ziyade belki de beklentinin sahibinin ta kendisidir.

Yeni yıldan beklentiler de bu sürece benzer. “2016’da olmadı ama 2017’de olacak eminim” dediğiniz ve yıllardır gerçekleşmeyen beklentileriniz varsa o zaman dönüşüm zamanınız gelmiştir.  Değişmek için dönüşün. 2017 size hayallerinizi gerçekleştirecek dönüşüm gücünü getirsin.

 

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir