Hassas Anne – Ece Kumkale

4 Mayıs 2015

Türkiye’de anneliğin resmi
Öncelikle Anneler gününüz kutlu olsun! Çocuklarınızla çok güzel bir gün geçirmenizi dilerim. Anneler günü tüm anneler gibi benim için de çok özel. 2007 yılında Alper karnımdayken kutladığım günden beri Anneler günü beni çok mutlu eden bir gün olmuştur.

Aylar önce Facebook’taki Hassas Anne sayfamda bir araştırma yapmıştım. Hassas Anne sayfamı takip eden 375,000 anneye “Annelik nedir? Lütfen sadece bir kelime ile anlatın” dedim ve bilgisayarın başından 5 saat kalkmadan bir kelimeden uzun yorumları sildim. Yaklaşık 500 kadar yorumu silmeme rağmen toplam 3067 cevap kaldı. Daha sonra bu cevapları bir istatistik programına aktardım ve her cevabın kaç anne tarafından söylendiğini gördüm. Bu yüzdelerden de ortaya bu resim çıktı. En çok yazılan cevaplar resimde en büyük görülenler yani bir cevap ne kadar çok anne tarafından verildiyse o kadar büyük yazılmış.

Gördüğünüz gibi ‘Fedakarlık’ 513 anne tarafından yazılarak (% 16,7) en çok verilen cevap oldu. Açıkçası bu beni hiç şaşırtmadı; çünkü Türkiye’deki annelerin kendini fedakâr olarak tanımladığını biliyorum. Türkiye’deki anneler belki de gerçekten dünyanın en fedakâr anneleri; ama bence mutlu olmak ve mutlu çocuklar yetiştirmek için annelerin bu düşünce tarzını değiştirmeleri gerek. Bu “ben seni ne fedakârlıklarla büyüttüm” yaklaşımı çocukların omuzlarına büyük bir yük getiriyor ve çocukta özgüven gelişimini olumsuz etkiliyor. Çocuk ailesinin beklentilerini gerçekleştiremediğinde bu yük altında eziliyor. Anne ne kadar fazla fedakârlık yaptığını düşünürse, sanki çocuktan beklentiler de o kadar artıyor.Bu soruyu Amerikalı annelere sorsaydım ortaya kesinlikle bu tablo çıkmazdı. Yedi seneye yakın Amerika’da yaşadığım için Amerikalı annelerin düşünce tarzını biraz biliyorum. Eminim çok az anne ‘Sacrifice ‘ yani ‘Fedakarlık’ olarak tanımlardı Anneliği. Aşk (Love), Mucize (Miracle) çıkardı ilk sıralarda. Bu sonuç Amerikalı annelerin bizlerden daha az fedakâr olduğunu göstermiyor. Sadece bakış açıları farklı. Kısa zaman önce sayfamda tekrar bu soruyu sordum ve çok benzer bir sonuç çıktı.

Peki anneler başka nasıl tanımladı anneliği?
Aşk 327 anne (%10.7),
Sabır 161 anne (%5,2),
Mucize 148 anne (% 4,8),
Hayat147 anne (% 4,8),
Can 133 anne (%4.3),
Nefes 117 anne (% 3,8),
Her şey 105 anne (% 3,4),
Mutluluk 97 (% 3,2).

Fedakârlık dışında bunlar Anneliği tanımlamak için bence harika kelimeler. Peki, bu soruya benim cevabım ne oldu?
Annelik = Hediye benim için. Allah’tan gelen dünyanın en güzel hediyesi. Hayata, anneliğe ve kendime olan olumlu, mutlu ve güçlü yaklaşımımda anneliği bir hediye olarak görmemin çok etkisi var. Sanırım bu sayede bu ayrıcalığın ve mutluluğun her anını doyasıya yaşayabiliyorum. Tabii ki ben de bir Türk annesiyim ve arada duygusallaşıyorum ve 3 çocuğuma kavuşmadan önce ne engellerle karşılaştığım, geçirdiğim ameliyatlar, yumurtalık kanserini atlatışım, hamileliklerde aylarca yatışım, yediğim 50 tane iğne, 2 prematüre ve kolik kızıma ve onların 1,5 yaş büyük abilerine baktığım günler aklıma geliyor. Hemen bu kendine acıma duygularını kafamdan uzaklaştırıp sonuca bakıyorum. Anne olmayı ben istedim hem de herşeyden fazla istedim ve anne oldum. Anneliğin getirdiklerini ve yaptığım fedakârlıkları da bu isteğin sonucu olarak görüyorum. Bana verilen annelik hediyesini kabul ediyorum ve bunu çocuklarıma mutluluk olarak yansıtıyorum.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir