- Ateşli havaleyi tetikleyebilir!
- Geç kalınırsa göz tembelliğine neden olabilir!
- 1000 canlı doğumdan birinde görülüyor
- Ani kalp krizinin yaşı yok
- 100’den fazla HPV çeşidi vardır
- Uykunun kalitesizliği hangi problemleri beraberinde getirir?
- Bebeklerde beyin gelişimini arttırmanın 10 yolu
- Cilt yenileme zamanı
- Yenidoğan döneminde sık görülüyor
- Doğumun evreleri
Ai Weiwei ile bir öğleden sonra – Fatih Türkmenoğlu
Ai Weiwei, 1957 yılında Çin’de dünyaya geldi. Hala Çin’de, başkent Pekin’de yaşıyor. İnanılmaz bir karakter; çalışkan, yaratıcı, zeki, anarşist. 60 yıllık hayatına da ne çok şey sığdırmış… Sayısız protesto, birkaç hapis cezası, bolca sorgulama, nefessiz üretme, oradan oraya atlayarak durmadan, dinlenmeden yaratma.
Adam, sanki uzaydan gelmiş. Müzik albümü çıkartmış, adını Dante’den etkilenerek “The Divine Comedy – İlahi Komedya” koymuş, muhteşem. Ayçekirdeklerinden kompozisyonlar yaratmış, Almanya sergisinde olay olmuş. 81 günlük ev hapsi, akıllara sığmayan bir buket fotoğrafları sergisi kazandırmış. Kendi çektiği belgesel, onunla yapılan projeler de Sabancı Müzesi’ndeki ekranlarda dönüyor. İnsanın seyrettikçe seyredesi geliyor.
Ai Weiwei, sanatın birçok dalında ustalaşmış, klasik sanat akımlarıyla, geleneklerle dalga geçecek kadar hem de. Almış hayatını, tüm sanatların ortasına yerleştirmiş sonra da.
Babası bir aktivist, karşıt duruşunu haykırarak gözler önüne seren bir muhalifti. Yazdığı bir şiir, bütün ailenin yaşamındaki keskin virajdı. Çocukluğunun bir bölümü sürgünde geçti. Sıkıntıdan taşları oyarak ilk eserlerini oluşturmaya başladı.
Armut dibine düştü. Ai, mültecilerin, ezilenlerin, hakkı yenenlerin, doğuştan şanssızların yanındaydı hep. Hem de sınırsızca sivri, ölesiye çalışkan, inanılmayacak kadar korkusuz haliyle. Çin’deki depremde okul binalarının altında kalıp yaşamını kaybeden beşbin çocuğun ismini tesbit etti, okul binalarının inşasındaki üçkağıtları ortaya çıkarttı. Tek başına çıktığı yol, bir mücadele hareketine dönüştü. Dünyanın her yanında sayısız hayranı, kendi ülkesinde de binlerce düşmanı vardı artık…
Sabancı Müzesi’ndeki sergiye Mimi’yle gittik. Duygularımızı tam olarak anlatabilmeme imkan yok. Sergi, uzamazsa, 28 Ocak’a kadar devam edecek. Bir çocuk ve yanlarındaki bir yetişkin bedava, ayrıca müzenin herkese bedava olduğu günler de var.
Olağanüstü bir insan tanımak isterseniz, yolunuzu Emirgan’a düşürün derim.
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
Ateşli havaleyi tetikleyebilir!
Çocuklarda görülen solunum yolu enfeksiyonları kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte...
- Eklendi Mart 27, 2024
- 0
-
Geç kalınırsa göz tembelliğine neden olabilir!
İki gözün aynı noktaya odaklanamaması olarak tanımlanan şaşılık, ülkemizde her...
- Eklendi Mart 26, 2024
- 0
-
1000 canlı doğumdan birinde görülüyor
Gebeliğin ilk aylarında anneye yapılan tarama testleri ve amniosentez ile...
- Eklendi Mart 20, 2024
- 0
-
“Gebelik Akademisi” eğitimi
Liv Hospital sağlıklı nesillerin yetişmesindeki ilk adımın atılmasında katkı sağlamaya...
- Eklendi Mart 18, 2024
- 0
-
Ani kalp krizinin yaşı yok
“Sağlıklı bir yaşam tarzı, düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve tıbbi...
- Eklendi Mart 13, 2024
- 0
-
100’den fazla HPV çeşidi vardır
Liv Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hamdullah...
- Eklendi Mart 5, 2024
- 0
-
Dijital çağın getirdiği yeni sorunlar
Dijital çağın getirdiği yalnızlık duygusunun yeni psikolojik sorunları da beraberinde...
- Eklendi Mart 1, 2024
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
-
Ve bir Kez Daha Dijital Medya Okur Yazarlığının Önemi
Yazan: Birsu Şentürk @nestendrestzekeriyaköy Hayat bize Dijital Medya Okur...
- 5 Mayıs 2020
- 0
0 yorum