- Ateşli havaleyi tetikleyebilir!
- Geç kalınırsa göz tembelliğine neden olabilir!
- 1000 canlı doğumdan birinde görülüyor
- Ani kalp krizinin yaşı yok
- 100’den fazla HPV çeşidi vardır
- Uykunun kalitesizliği hangi problemleri beraberinde getirir?
- Bebeklerde beyin gelişimini arttırmanın 10 yolu
- Cilt yenileme zamanı
- Yenidoğan döneminde sık görülüyor
- Doğumun evreleri
BEDENİNİZİ SEVMEYİ ÖĞRENİN
Beden algınızın olumsuz (kötü) olması, bedeninizden utanmanıza; dolayısıyla, utangaç, kaygılı ve mutsuz hissetmenize neden olur. Hamilelik, fiziksel görünümünüzü değiştirdiğinden, beden algınızı da değiştirecektir, ancak bu algının olumsuz olup olmadığı, yaşamınızın her alanına etki edecek ve yaşam kalitenizi düşürecektir.
Beden algısı, diğerleri sizi farklı görseler de, bedeninizle ve dış görünüşünüzle ilgili ne düşündüğünüzdür. Hamilelik dönemine özgü kilo alma, karnın çıkması, kalçaların genişlemesi, oluşan çatlaklar ve benzeri bedensel değişiklikler, annelerin bedenlerini değiştirdiği kadar, beden algılarını da değiştirir. Bazı anne adayları, hamilelik döneminde, yaşadıkları bedensel değişiklikleri olumlu karşılarken, diğerleri korkuyla karşılar. Bu süreç içinde yaşanan farklı algılar, annelerin doğum sonrası beden algılarını da etkilemektedir. Olumsuz beden algısı, olumsuz sonuçlar doğurur. Bunların neler olduğunu öğrenerek ve kendi durumunuzu gözden geçirerek, olası olumsuzlukları önleyebilirsiniz.
Bazı anneler, doğum sonrasında eski kilolarına ve beden ölçülerine dönmelerine rağmen, bedenlerindeki olumsuz değişikliklerin doğum sonrasında da kaldığını anlatırlar. Göbek ve bacaklardaki çatlaklar, değişen hatlar gibi kalıcı değişiklikler söz konusu olduğunda, bunların anne üzerinde yarattığı etki önemlidir. Beden algısı, diğer insanların sizi ne şekilde gördüklerinden bağımsız olarak, sizin kendi görünümünüzle ilgili ne düşündüğünüzdür. Beden algınızın olumsuz (kötü) olması, bedeninizden utanmanıza; dolayısıyla, utangaç, kaygılı ve mutsuz hissetmenize neden olur. Olumsuz bir beden algısına sahipseniz, bedeninizin şekli veya boyutları nedeniyle (çok zayıf ya da çok şişman) diğer insanların sizin çekici, güzel olmadığınızı düşündüklerine inanıyor olabilirsiniz. Hamilelik, fiziksel görünümünüzü değiştirdiğinden, beden algınızı da değiştirecektir; ancak bu algının olumsuz olup olmadığı, yaşamınızın her alanına etki edecek ve yaşam kalitenizi düşürecektir.
OLUMSUZ BEDEN ALGISININ İŞARETLERİ
Olumsuz beden algısı, yaşam kalitenizi önemli biçimde düşürür. Aşağıdaki cümlelerin çoğunluğu sizin için doğruysa ve evet yanıtı veriyorsanız, beden algınız yaşam kalitenizi düşürmüş olabilir. Unutmayın, hiçbir zaman psikolojik yardım almak için geç kalmış olmazsınız.
SORULAR
1. İnsanlarla fazla karşılaşmamak için dışarı çıkmıyorum.
2. İnsanların beni bu şekilde görmelerini istemiyorum.
3. Eşimin bedenime dokunmasını ve hatlarımı fark etmesini istemiyorum.
4. Eşimle cinsel ilişkiye girmek istemiyorum.
5. Eşimin yanında üstümü çıkarmak istemiyorum.
6. Eşimin vücuduma bakmasına izin vermiyorum.
7. Fazla kilo aldığım için utanıyorum.
8. Vücudumum bu halinden utanıyorum.
9. Aynaya bakmak istemiyorum.
10. Sık sık bedenimin ne kadar çirkin olduğunu düşünüyorum.
ÖNERİLER
En temel önerimiz: Her ne gerekiyorsa yapın ve “BEDENİNİZİ SEVMEYİ ÖĞRENİN…”
Yardım alın: Bedeniniz konusunda, yaşamınızın çeşitli alanlarını olumsuz etkileyen bir algıya sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, yardım almak, bir danışmana veya terapiste başvurmak konusunda tereddüt etmeyin. Hamilelik döneminizin üstünden uzun bir süre geçtiyse ve özellikle çevrenizdekiler bedeninize ilişkin sizin olumsuz düşüncelerinize katılıyorlarsa, yaşadığınız durum sadece biraz kilolu olmanın rahatsızlığından farklı bir boyut kazanmış olabilir. Bir uzmanla yapacağınız kısa süreli görüşmeler bile, yaşamınızı kolaylaştıracaktır.
Bazı küçük değişiklikler yapın: Ekranlardaki ve zihinlerdeki “güzel kadın” imajının değişmesi, hiç şüphesiz, pek çoğumuzun beden algısını da olumlu yönde değiştirecektir. Ancak sistemdeki bu büyük değişikliği beklemek yerine, siz bu sistem içinde kendinize yönelik iyileştirmeler yapın. Her gün televizyonlarda gördüğünüz, gazetelerde okuduğunuz “olması gereken ölçüler” bombardımanını kısıtlayın ve yaşamınızda, gerçekten iyi ve güçlü bulduğunuz, taktir ettiğiniz ve saygı duyduğunuz kadınları şöyle bir düşünün: anneniz, teyzeniz, patronunuz, gençken örnek aldığınız ve hep “onun gibi olmak istediğiniz” kadınları bir düşünün (benim aklıma ilk gelen Sezen Aksu örneğin). Büyük bir olasılıkla bu kişilerin takdir, hayranlık ve saygı uyandıran yönleri, müthiş beden ölçüleri değil, kişilik özellikleridir.
Olumlu cümleler kurun: Eski pantolonlar olmadığında, aynanın karşısında hoşunuza gitmeyen bir şey gördüğünüz anda, kısacası, bedeninizle ilgili her olumsuz “bir” şey düşündüğünüzde, kendinizle ilgili olumlu “on” cümle kurun. Zihninizde bulunan negatif yargıları olumluya çevirmek kilit olan noktadır. Bedeninizin hoşunuza gitmeyen bir ayrıntısı, sizi, tamamıyla çirkin, itici biri yapamaz. Bütüne bakmak bu yüzden önemlidir. Teni esmer ve pürüzsüz, yemyeşil gözleri, 1.75 boyu olan, esmer, kıvırcık saçlı, kalın dudaklı, ölçüleri 90-60-90 olan ve yirmi altı beden kot giyen birini canlandırın zihninizde; parçalar ayrı ayrı mükemmel görünse de, bütün çok da çekici olmayabilir. Unutmayın; olumlu cümleler kurun, denedikçe göreceksiniz, çok kolay ve zevkli olacak.
Çevrenizde olumlu düşünen insanlar olsun: Düşük ve olumsuz beden algısına sahip kişilerin etrafında, genellikle, görünümlerine fazlaca önem veren, “mükemmeliyetçi” birileri mutlaka vardır. Siz de çevrenize şöyle bir bakın; olumsuz beden algısına sahip biri iseniz, bunun nedenlerinden biri de çevrenizdekiler olabilir mi? Sadece dış görünümünüze değil, diğer özelliklerinize de önem veren kişilerin etrafınızda olduğundan emin olun. Evet, tek bir bedeniniz var ve ona iyi bakmalısınız; ama bir tek ona odaklanırsanız, size dair pek çok iyi ayrıntıyı kaçırabilir, yaşam kalitenizi boş yere düşürebilirsiniz.
5. Sağlığınıza Odaklanın: Yiyeceklerle aranız nasıl? Hangi yiyeceklerle daha iyi anlaşıyorsunuz? Yemeklerle olan ilişkinizi değiştirin. Yiyecekler, hayatta kalmak için tüketilen enerji kaynaklarıdır. Sizler bu kaynakları nasıl kullanıyorsunuz? Tartıda belli bir sayı tutturmak için değil, güçlü ve enerjik olmak için çabalayın. Yaptığınız diyetlerin, sağlığınızdan ve enerjinizden neler alıp götürdüğüne iyi bakın. Bedeniniz üzerinde odaklanmayı bir kenara bırakıp, sağlığınızla ilgili bir hedefe ulaşmak için çaba sarf etmeye başlayın. Bunun en iyi yolu, gerekli tüm testleri yaptırdıktan sonra, bir uzman kontrolündeki diyet ve egzersiz programlarına katımaktır.
6. Bedeninizle Olan İlişkinizi Değiştirin: Yiyecekler, sağlığınızı ve eneri düzeyinizi korumak için, egzersiz de bedensel gücünüzü korumak için bir araç haline geldiğinde, bedeniniz de, zihninizin en önemli aracı haline gelecektir. Bedeniniz, zihninizin isteklerini yerine getirmek için istek ve enerjiye sahip yaşam bağınız haline gelecektir.
Son Haberler
-
Ateşli havaleyi tetikleyebilir!
Çocuklarda görülen solunum yolu enfeksiyonları kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte...
- Eklendi Mart 27, 2024
- 0
-
Geç kalınırsa göz tembelliğine neden olabilir!
İki gözün aynı noktaya odaklanamaması olarak tanımlanan şaşılık, ülkemizde her...
- Eklendi Mart 26, 2024
- 0
-
1000 canlı doğumdan birinde görülüyor
Gebeliğin ilk aylarında anneye yapılan tarama testleri ve amniosentez ile...
- Eklendi Mart 20, 2024
- 0
-
“Gebelik Akademisi” eğitimi
Liv Hospital sağlıklı nesillerin yetişmesindeki ilk adımın atılmasında katkı sağlamaya...
- Eklendi Mart 18, 2024
- 0
-
Ani kalp krizinin yaşı yok
“Sağlıklı bir yaşam tarzı, düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve tıbbi...
- Eklendi Mart 13, 2024
- 0
-
100’den fazla HPV çeşidi vardır
Liv Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hamdullah...
- Eklendi Mart 5, 2024
- 0
-
Dijital çağın getirdiği yeni sorunlar
Dijital çağın getirdiği yalnızlık duygusunun yeni psikolojik sorunları da beraberinde...
- Eklendi Mart 1, 2024
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
-
Ve bir Kez Daha Dijital Medya Okur Yazarlığının Önemi
Yazan: Birsu Şentürk @nestendrestzekeriyaköy Hayat bize Dijital Medya Okur...
- 5 Mayıs 2020
- 0
0 yorum