Çocuklar kitapla büyüsün

2 Eylül 2019

Eylül geldi, bu ay okullar açılıyor. İlkokul ile yeni tanışan birinci sınıf öğrencileri birkaç ay içerisinde okuma ve yazmayı öğrenecekler. Yeni bir okul, arkadaşlar, yeni öğretmenler ve yeni bir düzene alışmak küçükler için her zaman kolay olmayabiliyor. Buna okumayı ve yazmayı öğrenme sürecinde zaman zaman yaşanan endişeyi ve stresi de eklediğinizde çocukların bu dönemde zorlanabildiğini söyleyebiliriz. Okuma ve yazmayı öğrenirken çocuklarınıza nasıl destek olabileceğiniz, bu süreçte zorlandıklarında neler yapabileceğiniz ve onlara kitap okumayı nasıl sevdirebileceğiniz konusunda birkaç öneri paylaşmak istiyorum. Herkese şimdiden keyifli ve verimli bir eğitim ve öğretim yılı dilerim.

Yazan: Özge Lokmanhekim

  • ROL MODEL OLUN

Yapılan pek çok araştırmaya göre çocuklar ebeveynlerinin sözlerini değil davranışlarını örnek alıyor. Bu sebeple, çocuklarımız kitap okusun istiyorsak, bizlerin de kitap okuması ve çocuğumuzun bizleri okurken görmesi, okuduğumuzu fark etmesi önemli. Kitap okumanın hayatımızın bir parçası olduğunu fark etmelerini sağlamalıyız.

  • KENDİ KİTAPLIĞI OLSUN

Çocuğunuzun odasında ya da ortak kullandığınız alanlardan birinde veya sizin kütüphanenizin bir bölümünde kolaylıkla erişebileceği ve kitaplarını koyabileceği bir kitaplığı olsun. Canı istediğinde kitaplara erişim sağlayabilsin. Kitapları evin mutfak, salon gibi yaşam alanlarına da dağıtabilirsiniz.

  • İLGİ ALANINA GÖRE KİTAP SEÇİN

Çocuğunuz bir kitabı okumak istemiyorsa, ısrar etmeyin. Konusunu, çizimlerini ya da hikayenin anlatılış şeklini beğenmemiş olabilir. Çocuğunuzla sohbet ettiğinizde hangi konulara ilgi duyduğunu öğrenmeye çalışın. İlgi alanına göre kitaplar (örneğin dinozorlar, uzay, bilim, yemek, taşıtlar, bebekler vb) aldığınızda bunları okumaya en azından sayfalarını karıştırmaya daha istekli olacaktır.

  • ARKADAŞLARININ OKUDUĞU KİTAPLARI SEÇİN

Eğer çocuğunuzun neden hoşlanacağı konusunda henüz bir fikriniz yoksa, arkadaşlarının hangi tür kitapları okuduğunu, hangi yazarları sevdiğini öğrenebilirsiniz. Okul veli gruplarından bu konuda destek alabilir, çocuğunuzun arkadaşlarına da okudukları ve beğendikleri kitapları sohbet sırasında sorabilirsiniz. Okul kütüphanesinden de kitap listesi konusunda size yardımcı olmalarını isteyebilirsiniz.

  • ÖĞRETMENİ OLMAYIN 

Okuma ve yazmayı çocuklarımıza öğretmek onların sınıf öğretmenlerinin sorumluluğu altında. Biz anne babalar çocuğumuza okulda daha rahat etmesi, daha hızlı okuyabilmesi için okuma ve yazmayı öğretmeye çalışmamalıyız zira bizim öğrendiğimiz sistem ile günümüzde öğretilen sistem oldukça farklı. İstemeden de olsa yanlış bir şekilde bilgiyi öğrettiğimizde düzeltmesi daha fazla zaman alabiliyor. Bizler, verilen ödev ve çalışmaları yapması için çocuklarımızı motive etmeye, evde okul çalışmalarını yapabileceği uygun bir ortam yaratmaya çalışmalıyız. Okurken çocuğunuzu sürekli uyarıp düzeltmeniz de moralini bozup okuma hevesini kırabilir.

  • OKUMAYA ZORLAMAYIN

Okumayı bir görev, zorunluluk formatına sokmayın. Amacımız çocuğumuzun okuma sevgisi kazanması, bu sebeple, okumak istemiyorsa onu zorlamak yerine birlikte okumayı, sayfaları ya da cümleleri bölüşmeyi önererek yapıcı bir yol izleyebilirsiniz. Okul tarafından verilen okuma alıştırmalarını çok geç saatlere bırakmayın. Çocuklar günün tüm yorgunluğuyla uyku öncesinde okuma çalışması yaparken zorlanabilir, hata yaptıkça motivasyonu azalıp isteksiz olabilirler.

  • HER GECE BİRLİKTE KİTAP OKUYUN

Her gece yatmadan önce mutlaka birlikte bir kitap okuyun. Çocuğunuz kendi okumaya başladığında da bu alışkanlığa hemen son vermeyin. Uykudan önce okuma saati çocuğunuzla birlikte keyifle vakit geçirdiğiniz bir zaman dilimi. Eğer okumaya başladı diye okuma saatine son verirseniz sizinle vakit geçirme imkanını kaybedecek diye okumaya karşı isteksiz olabilir, motivasyonunu kaybedebilir.

  • SABIRLI OLUN

Her çocuğun büyüme ve gelişim hızı farklı olduğu gibi okuma ve yazmayı öğrenme hızı da farklıdır. Bazı çocuklar seslerin birleşmesinden heceleyerek okuma aşamasına çok çabuk geçerken bazıları için bu zaman alabilir. Bu çocuğunuzun başarılı olmadığı ya da yeterince çaba göstermediği, isteksiz olduğu anlamına gelmez. Bu sebeple, çocuğunuza karşı sabırlı olun. Güzel okuduğunda onu motive edecek sözler söyleyin, belirli bir sayfa ya da kitap sayısını bitirdiğinizde bir kutlama yapın. Unutmayın, çocuğunuz er ya da geç okumayı öğrenecek, önemli olan bir ömür boyu okumadan vazgeçmeden, severek okumaya devam etmesi.

Kemal’in Önerisi  

Oğlum Kemal ile her gece yatmadan önce mutlaka kitap okuyoruz. Bu köşede onun severek okuduğu, kütüphanemizde ayrı bir yeri olan kitapları da sizlerle paylaşmak istiyorum.

Gençlik İksiri

Pamuk Dede neşeli, mutlu, kendini genç hisseden güleryüzlü bir dede. Huysuz Dede ise mutsuz ve sürekli bir yerleri ağrıyor.Uzun ve mutlu bir yaşam sürmenin bir iksiri var mı? Pamuk Dede’nin kalbini yeni filizlenmiş bir yaprak gibi taptaze tutan şey ne olabilir? İşte Huysuz Dede, bu soruların yanıtlarını merak ediyor ve bir hafta boyunca Pamuk Dede’yi gittiği her yerde izliyor.Bakalım, bu büyük sırrın ne olduğunu bulabilecek mi? (Marsık Kitap)

Sıcacık Bir Yuva

Şair ve yazar Miriam Halahmy’nin, İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan gerçek olaylardan esinlenerek kaleme aldığı Sıcacık Bir Yuva, tüm güçlüklere rağmen hayvanların yaşam hakları için mücadele eden cesur çocukların hikâyesini anlatıyor. 1939 yılının ağustos ayında, savaşın eşiğinde olan İngiltere’nin başkenti Londra’da çocukları kırsal bölgelere tahliye etme hazırlıkları başlamıştır. On iki yaşındaki Tilly çok sevdiği köpeğini, en iyi arkadaşı Rosy ise biricik kedisini yanında götüremeyeceğini öğrenir. Daha da kötüsü, hayvanlarını, şehrin diğer bütün evcil hayvanlarıyla birlikte veterinerde uyutacaklardır. Bunu kabul etmeyen iki arkadaş harekete geçerler ve hayvanlarını ormandaki bir kulübede saklamaya karar verirler. Öteki çocuklar bunu keşfettiklerinde kendi hayvanlarını da buraya getirirler. Böylece kulübe, acil durum hayvan sığınağına dönüşür. (Can Çocuk)

 Alpaka

Öğretmeni yoklama aldığında sınıftaki lamaların arasında tek alpakanın kendisi olduğunu öğrenen kahramanımız bir anda kıpkırmızı olur. Ama Alpaka’nın kafasını kurcalayan asıl konu başkadır. Bakalım okuldaki ilk gününde Alpaka’yı neler bekliyor? Alp Gökalp’in yazdığı Damla Tutan’ın resimlediği Alpaka, okulun ilk gününü keyifli bir hikayeyle anlatıyor. (ABM Yayınları)

 

 

RESİM ÖĞRETMENLİĞİNDEN ÇOCUK KİTABI YAZAR VE ÇİZERLİĞİNE UZANAN YOL

Pınar Bingül Göksun’u instagramdaki şahane playmobil, Momiji bebek ve çizim paylaşımları sayesinde keşfetmiş, sonrasında çocuk kitabı resimlediğini öğrenmiştim. Göksün, Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunu ve bu alanda yüksek lisansını tamamlamış, şu anda Antalya’da bir özel okulda sanat öğretmeni olarak görev yapıyor. Aynı zamanda da çocuk kitapları yazıp resimliyor. Deniz adında bir oğlu var. 15’ten fazla kitapta da imzası var.

Çocuk kitabı yazıp resimlemeye ne zaman, nasıl başladınız?

10 yıl önce  atölyemde yaptığım resimleri görmeye gelen arkadaşlarım bir süre sonra köpeğim Piti ile oynamaya başlıyorlardı. Ben de o sırada Piti’nin maceralarını anlatıyordum onlara.  Hepsi Piti ile ilgili anlarımı resimlememi öneriyordu. Köpeğim çok minik ama çok cesur, neşeli ve korumacı. Ben de resimlemeye başladım. Sonra bir kitap haline getirdim. Patisine boya sürüp izini alıp damga yaptırdım. Piti ile kitap imzalarına beraber gidip kitaplara Piti’nin pati izini hatıra bırakıyorduk.Bu eğlenceli süreç içinde oğlum doğdu ve çocuk kitapları okumak, birlikte o dünyaları keşfetmek bana gerçekten yapmayı sevdiğim işi gösterdi.

15 tane çocuk kitabını resimlediniz, bunlardan sizin yazdıklarınız da var. İçlerinde sizin için en özel olan hangisi?

İlk kitabın ardından yayınevlerinden bana ulaşıp kitabını resimlememi isteyen bir çok yazar ile çalışma fırsatım oldu.Her birinin yeri ayrı. Ancak “Arkadaşım Korkuluk” kitabının bir şarkısı var ve çocuk ozanı Onur Erol binlerce çocukla beraber bu şarkıyı söylüyor konserlerde.  Oluşum hikayesi benim için özel. Çocukların birbirlerini yeterince dinlemediğine şahit oluyorum. Bir korkuluğun sessizliği karşısında dinlemenin önemini anlayan Umut’un hikayesi. Deniz’in Gemileri kitabım ise oğlumdan ilhamla yazdığım ve resimlediğim ve bir yayınevinin hikaye yarışmasında ödüle layık görüldüğü için çok özel.

Çocuklar yaşadıklarını en güzel resimle anlatıyorlar. Resim yaptıklarında onları motive etmek için neler yapabiliriz?

Çocuklar duygularını en içten resim ile anlatıyorlar. Resim yapmayı hayatın içine dahil etmeli.  Bir kursa yazdırmak yerine akşam yemek yaparken çocuğunuzda yanınızda olsun mesela brokoli çorbası mı yapıyorsunuz, ona malzemeleri gösterin ve birlikte çizmeyi deneyin. Hem anı biriktirin hem eğlenin hem de yaşamınıza resmi dahil etmiş olursunuz. Ya da resimli günlük tutmak hem içsel hem resimsel gelişimi için çok faydalı. Resimlerinin çok karmaşık göründüğünü söylemek veya “Burada ne çizdin böyle?” gibi tepkisel yorumlardan kaçınmak gerek. “Bana biraz resminden bahseden misin?” sorusu daha ilgili ve merak uyandırır, resimleri ile ilgilenildiğini düşünen çocuk daha çok üretir.  İlkokul 3. sınıfa kadar resim kursu önermiyorum. Çünkü bu süreçte hayal güçleri inanılmaz ve özgürce resim yapmalılar. Resimde tek bir doğru yoktur ve bu yüzden yetenekleri doğrultusunda  her çocuk özel ve her çocuk resmi benim için sanat yapıtıdır.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir