Yaramazlıklarla başa çıkma rehberi

16 Kasım 2016

cocuk_yaramazlik
Sizin açınızdan korkunç derecede yorucu geçen iki yaş bitti, ama küçük çocuğunuzun yaramazlıkları bitmek bilmiyor…

Yeni yürümeye başlamıştı, çok meraklıydı, dolayısıyla ortalığı bu kadar dağıtması normaldi. Ama çocuğunuz 3 yaşına girmesine rağmen siz hala yorgunluktan bitap düşmüş durumdasınız. Her geçen gün yeni bir yaramazlıkla şaşkına dönüyorsunuz. Artık her şey öncesinden daha vahim ve kontrol edilemez gibi görünüyor olabilir. Neden mi?

Çocuğunuz hiçbir uyarıya kulak vermiyor olabilir, siz ona defalarca kez yapmamasını söylemiş olsanız da mobilyaları ve duvarları itinayla boyuyor, gazı sonuna kadar açıyor, pencereleri açmaya çalışıyor ve her fırsatta dış kapıyı açıp komşuların geçmesini bekliyor dolayısıyla hem sizin hem de kendisinin başına devamlı olarak yeni işler açıyor olabilir.

Doğrusu şu ki, çocuklarımızı fırınların yasak bölge olduğu konusunda uyarabilir, pastel boyaların sadece ve sadece kağıt üzerinde kullanılabileceğini defalarca kez söyleyebiliriz, ama yine de bunların hiç biri söylenmemişçesine bir yaramazlıkla gülümseyerek karşımıza çıkabilir, söylediğimiz her kelimeyi duymazdan gelebilirler.

3 yaş çocuklarının karar verme yetileri henüz gelişmemiştir ve bu nedenle hiç düşünmeden hareket edebilirler. Çocuğunuzu belli bir şeyi yapmaması gerektiği konusunda defalarca kez uyarmış olsanız da, merak güdüleri henüz törpülenmemiştir ve hemen her durumda bu güdüleri doğru ve yanlışla ilgili bilgilerinden üstün gelecektir. Fiziksel becerilerinin giderek artıyor olmasına, bir de hayal güçlerinin sınır tanımamaya başlaması eklenince, 3 yaş çocukları son derece tehlikeli bir formülün sonucu olarak karşımıza çıkarlar.

Disiplin mi, affetmek mi?
Düşünün ki çocuğunuz en büyük boy patates cipslerinen birinin paketini açar açmaz, cipslerin tamamını koltuğun üstüne boşaltıyor. Neden mi? Tabi ki içindeki hediyeyi almak için. Başka nasıl bir nedeni olabilir ki? Bu davranış kıyametin habercisi ya da dünya üstünde işlenmiş en büyük suç olmasa da, tamamen zararsız olduğunu –başta siz olmak üzere- hiç kimse söyleyemez. Ne aşamada nasıl bir ceza verilmesi gerektiği önemli bir sorudur. Ama şuna emin olabilirsiniz, nasıl bir ceza verirseniz verin, bu büyük yaramazlıkların baş rol oyuncusu küçük çocuğunuz çok şaşıracaktır.
Çocukları yanlış olduğunu bilmedikleri bir şeyden ötürü cezalandırmak, bir şey öğretmekten son derece uzaktır ve sadece akıllarının karışmasını, nedenleri anlayabilmek için davranışı tekrarlamalarına neden olur. Bu nedenle yapmış olduğu davranışı, sonuçlarını ve cezanın nedenlerini öğretmeniz son derece önemlidir. Bu noktada en önemli ayrıntı, çocuğunuza net bir şekilde “Hayır” demeniz ve davranışının neden doğru olmadığını anladığından emin olana kadar basit cümlelerle ona açıklamaya devam etmenizdir.

Her davranış cezalandırma gerektirmez.
Her koşulda çocuğunuza karşı engelleyici davranmak yerine, yine davranışın sonuçları ile ilgili yeterince bilgilendirerek, bağışlayıcı davranmalısınız. engellemeleri bir kenara bırakıp bağışlayıcı olabilirsiniz. Sonuçta 3 yaş çocuklarının hedefi yaramazlık yapmak değildir ve her zaman tıpkı paketin içindeki oyuncağı alabilmek gibi son derece masum nedenleri vardır.

Mobilyalarınızı kalemleriyle boyadığında ya da salon takımını çıkartmalarla kapladığında ona bu hareketin neden yanlış olduğunu açıklamanızda ve en azından bir süre bu tarz eşyaları ancak yanında bir yetişkin varken kullanabileceğini söylemeniz yerinde olacaktır. Verilen cezanın sonuca uygun olduğundan emin olmanız çok önemli. Kanepeyi boyadığı zaman ona bir süre mahrumiyet cezası verir ya da televizyonu yasaklarsanız, yaptığı hata ile bağlantı kurmasına yardımcı olmuş olmazsınız. Bunun yerine bir süre resim yapmayı da yasaklamak ve boyaları görebileceği ama erişemeyeceği bir yerde tutmanız yararlı olacaktır.

Beklenmedik yaramazlıklara hazırlıklı olun
Çocuğunuz nerede olduğunun ve ne yaptığının farkında olmanız çok önemli. Her an her yerden bir sorun bir aksaklık çıkabilir. Bahçede mutlu mutlu oyun oynadığını düşünürken, arabalara taş attığını görebilir ya da sadece havanın sıcak olduğunu düşünürken kombiyi sonuna kadar açmış olduğunu fark edebilirsiniz.

Sesini duymadığınız anlarda, takibe geçmeniz yararlı olabilir. Ayrıca dünyayı çocuğunuzun gözünden algılamaya çalışarak da, içinde bulunduğunuz ortamda nelerle karşılaşabileceğinizi kestirebilirsiniz. Parlak, renkli eşyalar çocuğunuzda onlarla oynama isteği doğuracaktır, benzer şekilde gördüğü tüm düğmeler onlara basması için kendisini çağıracaktır, ya da yerde duran topa benzeyen her türlü obje “bana vur, bana vur!” diye çığlık atıp duracaktır.

Beklenmeyen sürprizleri önleyebilmenin en iyi yollarından biri de, çocuğunuza onu meşgul edebilecek bir uğraş sunmaktır. Tüm çocuklar, her yaşta yapacak bir şeyleri olmadığında başlarını daha kolay belaya sokarlar.

Keyfini çıkarın
Sonuçta çocuğunuz bir daha bu yaşa dönmeyecek ve bu kadar sevimli yaramazlıklar yapmıyor olacak. Bu yüzden bu zamanların keyfini çıkarın, sinir küpü haline gelmek yerine, fotoğraf makinesi ya da kameraya doğru koşup gerçeği yıllar sonra deşifte etmek üzere tüm çıplaklığı ile kayda almaya çalışın. Hatta iyi kötü, çocukluğu, bebekliğe dair anıları yazmaya çalışın.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir