Reggio Emilia sistemiyle çocuklar hep söz sahibi!

9 Ağustos 2018

-Altın Çağ Anaokulları’nın katkılarıyla-

Genellikle eğitim sisteminde çocuklar sınıf içerisinde hep dinleyici, öğretmen ise anlatıcı konumdadır. Ancak Altın Çağ Anaokullarının benimsediği Reggio Emilia yaklaşımıyla dersin işleyişinde çocuklar önderlik ediyor. Bu büyülü dünyaya açılan kapının sırrını Reggio Emilia yaklaşımını başarılı bir şekilde uygulayan İstanbul Acıbadem ve Dragos bölgesindeki Altın Çağ Anaokulları Kurucusu Uzman Psikolog Ayşegül Ünal Saraç sistemle ilgili merak edilenleri anlatıyor.

Reggio Emilia felsefesi ile tanıştıktan sonra yetiştirdiğimiz çocukların büyüme süreçlerini büyük bir hayretle izliyoruz. Çocuklar 1 yıl içerisinde kendi öğrenmelerini kendileri yürütür hale geliyorlar. Çünkü Reggio Emilia yaklaşımında çocuk, yetenekli, becerikli ve kendi kendini yönetebilir olarak kabul edilmektedir. Çocuklar bir süre sonra gerçekten de bu imaja yakışır şekilde davranıyorlar.

Engelleri kendi yöntemleriyle aşıyorlar

Reggio Emilia yaklaşımına göre çocuk, büyüme sürecinde gelişimini engelleyen bir duvarla karşı karşıyadır. Bu duvar, eskimiş ve kalıplaşmış katı kurallar, yetişkinler tarafından benimsenmiş ancak çocuklar tarafından anlaşılması oldukça güç olan ve geçerliliğini yitirmiş davranış kalıpları ve geleneksel eğitim metotlarından meydana gelir. Bundan dolayı, öncelikli olarak çocuğun yaşadığı toplumdaki yeni kültürel değerleri ve rolleri öğrenmesi için desteklenmesi gerekiyor. Bu destek sağlandıktan sonra çocuk, gelişimini engelleyen ve eski değer yargılarından oluşan bu “duvar”ı kendi kendine aşmayı başarıyor. Çocuklar bilgilerini kendi hareket ve etkileşimleri sonucu inşa etmektedirler. Ayrıca, çocukların kendi aralarında ve yetişkinlerle sahip oldukları duygusal, sosyal ve zihinsel ilişkilerin niteliği onların gelişim alanlarının merkezini teşkil etmektedir. Çocuklar, fikirlerini başkalarına sergileme yoluyla öğrenirler.

Her gün yeni bir keşif

Reggio Emilia yaklaşımının bir diğer temel özelliği ise; çocuklara somut yaşantılar sunularak yeni keşifler yapmalarına fırsatlar sağlanmasıdır. Çocuk problemlerinin çözümünde akranlarıyla birlikte çalışmakta, öğretmen ise bu sırada ona yardımcı olmaktadır. Bazen çizim ya da fikirler yeniden gözden geçirilip düzeltilmektedir Geleneksel eğitim programlarında pasif ve dinleyici olan öğrenciler, bu yaklaşımda aktif, proje üreten, çevresindekilere duyarlı ve problemlere çözüm yolları bulan bir birey olarak karşımıza çıkıyor. Reggio Emilia eğitimi alarak kurulan sınıflarda bulunan Zengin uyarıcılar ve eğitim ortamının çeşitliliği öğrencilerin yaratıcılık duygularının gelişmesine, üretken bireyler olarak yetişmesine imkân sağlıyor. Önceden hazırlanan öğretim programları yerine çocukların sürekli çalışarak yeni fikirler ortaya attıkları, ilgi ve ihtiyaçlarına yönelik dinamik bir eğitim programı benimsenmiştir. Çocuk her şeyi bağımsızca araştırır ve isteği malzemeyi özgürce kullanır. Öğretmen ise bu süreci yönlendiren, destekleyen ve fikirlerini öne süren bir rehber konumundadır. Okulda her gün aktif olarak işleyen sanat atölyelerinde öğrenciler yaratıcılıklarını geliştirebilecekleri etkinlikler yaparlar. Çocukların kalıplaşmış etkinlikler yerine özgür düşünceyi geliştirici etkinlikler yapmaları desteklenir. Çocuklar yapılan bu etkinliklerle yaratıcılığını en üst seviyeye çıkarma imkânına sahip olurlar.

Felsefemiz

Doğadaki çiçekler kadar bin bir renkteki çocuklarımıza fiziksel ve duygusal sağlıklarını koruyacakları bir ortam yaratmak önceliğimizdir. Tüm çocukların kaliteli eğitim hakkı olduğunu düşünüyoruz. Bu kavramın özünde, çocuğun dünyasının doğal merakı, her çocuğun doğduğuna inandığımız sayısız niteliklere ve değerlere saygılı olmamızdır. Bu saygıyı hisseden çocuklar okula koşa koşa gelirler.

Ebeveynlerin, öğretmenlerin ve toplumun desteğiyle birlikte çocuklar; küçük gruplar halinde planlama ve karar verme sürecinde bilgiyi nasıl keşfedeceklerini ve iletişim becerilerini geliştireceklerini öğrenirken, öğrenmelerini ve gelişimlerini kararlılıkla ve coşkuyla kuracaklardır. Bu coşku gelecekteki ilköğretim, ortaokul, lise ve üniversite eğitiminde olduğu gibi hayatlarında da başarılı olmaları için en önemli rehber olacaktır.

Yaklaşımımız

Altın Çağ Anaokulları, 2-7 yaş arası çocuklara hizmet veren bağımsız bir okuldur. Altın Çağ’da, tüm çocukların zeki ve meraklı olarak doğduğuna ve ebeveynler ve eğitimciler olarak amacımızın, yeni fikirler oluşturmak ve daha iyi bir gelecek oluşturmak için birlikte çalışmak olduğuna inanıyoruz. Her şeyden önce, öğrenmenin eğlenceli olması gerektiğine inanıyoruz ve bu nedenle mottomuz:

Niente Senza Gioia! Neşe olmadan hiçbir şey!

1997 yılında çocukluğun Altın Çağ’ları için açtığımız merkezimizde çocuklar için en iyiyi arama arayışlarımız sonucu İtalya Reggio Emilia’daki bebek-yürümeye başlayan merkezlerin kurucusu Loris Malaguzzi teorileriyle tanıştık. Günümüzde erken çocukluk eğitimine, bugün dünya çapında ilham veren eğitimcilere ve çocuklara yönelik bir yaklaşım geliştirdi. Sonuç olarak, bu harika anaokullarını ziyaret etmek için İtalya’ya gittik. Reggio Emilia Yaklaşımından esinlenerek, okullarımızda harikalarını yayma konusunda tutkulu olduk.

Bir Reggio Okullu Nasıl Anlaşılır?

Çocuğunuzun bir Reggio Emilia okuluna kayıtlı olup olmadığını bilmek için okulda dikkat edeceğiniz önemli unsurlar:

Bir Reggio okulunun en önemli ögesi öğretmenleridir. Öğretmenlerin yıl boyunca sürekli ve düzenli olarak Reggio Emilia yaklaşımı ile ilgili eğitim alıyor olmaları en önemli koşuldur. Bu eğitimin bir Profesyonel Reggio Emilia Danışmanından alınması şarttır.

Dokümantasyon, çocukların okulda öğrendikleri şeydir. Okul yılında oluşturulmuş bir proje olabilir. Dokümantasyon, bir çocuğun öğrenmedeki ilerlemesini göstermenin bir yoludur.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir