Çocuğunuz oyun bağımlısı mı?

13 Ağustos 2020

Hayatımız artık akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve tabletlerle çevrili. Hatta eğitim sistemimiz bile tabletle eğitime geçti.  Biz de durum böyle olunca Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nin Kurucusu Nörolog Mehmet Yavuz’a, oyun oynama bağımlılığı hakkında aklımıza takılanları sorduk.

Esas risk grubu 10-17 yaş arası!
Son zamanlarda her anne babadan sık sık “Çocuğum oyun bağımlısı mı oldu?” sorusunu duyuyoruz. Öyle ki bu durum çocukların okul hayatlarını ve günlük diğer aktivitelerini dahi ciddi derecede olumsuz etkilenmesi olarak tanımlanıyor. Bir takım araştırmalar şunu gösteriyor ki oyun bağımlılığı tıpkı kimyasal bağımlılıklarda olduğu gibi içe dönük ve utangaç çocuklarda daha çok yaygın.  Bağımlılık yaşı 6’ya inmiş durumda ancak esas risk grubu 10-17 yaş arasındaki çocukları kapsamakta. Özellikle sosyal ilişkileri zayıf ve duygusal anlamda bir bağ kurmakta dahi zorlanan, reddedilme korkusu yaşayan çocuklar, reelde başaramadıkları üstünlüğü, sanal oyunlar üzerinden sağlamaya çalışıyorlar. Birçok ebeveyn bu durumu telefonu, tableti ya da bilgisayarı çocuğumun elinden alırsam ya da yasaklarsam aşarım diye düşünüyor ancak bu kısır döngüyü aşmanın yolu bu olamaz.

Çocuğunuzu oyun oynamadığı zamanlarda gözlemleyin!
Çocuğunuzun bir oyun bağımlısı olup olmadığını anlamak için zaman kavramı dışında aslında oyun oynamadığı süreçlerde ne tür davranışlar sergilediğini ya da nelere eğilim gösterdiğini incelemek daha doğru olacaktır. Örneğin; devamlı bilgisayar oyunlarını düşünüp bir sonraki oyunu sabırsızlıkla beklemesi, oyun oynamadığı zamanlarda gereksiz bir gerginlik içinde olması ya da oyun oynamasına rağmen siz ebeveynlere bu konu üzerine yalan söylemeye başlaması, sırf oyun yüzünden okul hayatını boşlaması gibi durumlarla karşılaşıyorsanız evet çocuğunuz kelimenin tam anlamıyla bir oyun bağımlısı.  İşin özü çocuğunuz kendi dünyasında her şeyden kopmuş bir vaziyette ve sadece oyun oynayarak her şeyin üstesinden geleceğine inanıyorsa, hayatın sadece oyun oynamaktan ibaret olduğu düşüncesinde ve tüm sorumluluklarından artık kaçar vaziyetteyse durum ciddi demektir.

Şiddet içerikli oyunlar sosyal yaşamı da etkiliyor
Oyun oynamayı alışkanlık haline getiren çocuklar zararlı içeriklere maruz kaldıkça o yönde eğilim göstermeye başlarlar. Özellikle şiddet içerikli oyunlar, çocukların sosyal yaşamlarında da olumsuz davranışlar sergilemeye başlamasına neden olmakta ve şiddet kavramı belli bir süreden sonra onlara son derece normal bir davranışmış gibi gelmektedir.  Oyun içeriklerine baktığımız zaman çoğunluğun şiddet, saldırganlık ya da güç temalı olduğunu fark etmişsinizdir. Biz yetişkinlerin bile bu tarz içeriklerden zamanla manipüle olacağı barizken son derece savunmasız çocuklarımız nasıl etkilenmesin?

Önce oyun dünyasının neden cazip olduğunu keşfedin
Çocuklarınıza cazip gelen oyun dünyasını keşfetmeden ya da onlara sanal oyunların neden bu kadar ilgi çekici geldiğini anlamadan onları bu bağımlılıktan kurtarmanız epey zor görünüyor. Aslına bakarsanız çocuklar kitap okurken ya da bir şeyler dinlerken hayal güçlerini kullanarak karakterleri, olayları kafalarında canlandırabiliyor. Peki ya oyunlarda ki renkli sunumlar, türlü türlü aksiyonlar bunu ne kadar mümkün kılıyor? Her şey  A’dan Z’ye tasarlanmış ve tüm olay ve karakterler adeta çocukları büyülemekte. Tabi her başarının da ödüllendirildiğini bunun da çocuğu tatmin ettiğini unutmamak gerekiyor. Çünkü her başarının ödüllendirilmesi bir sonraki oyunda çocuğa farklı özelliklerin ya da farklı yetkinliklerin verilmesi demek.  Yani, her oyuna bir öncekinden daha güçlü başlayacak. Bu da normal hayatın çok basit ve sıkıcı gelmesine neden olmakta, oyun oynamadığı zaman hayattan zevk alamadığına inandırmakta.

Onları daha büyük bir tehlikeye sürükleyebilirsiniz!
Çocuklarınız kaç yaşında olursa olsun onların da birer birey olduğunu unutmadan, yapacaklarınızın ruhsal ve psikolojik anlamda onları etkileyeceğini varsayarak çözüm üretmek gerekir. Öncelikle oyun dünyasını anlamak gerektiğini söyledik, onların oyunlara neden bu kadar bağımlı olduklarını tespit etmeden yasaklamak, cezalandırmak kesinlikle kaçınılması gereken yöntemlerdir. Çünkü ceza ve yasaklar çocuğun onu anlamadığınızı düşünmesine ve kendisini her konuda sizden soyutlamasına neden olacaktır. Anlayacağınız, ileriki dönemlerde onları daha büyük bir tehlikeye sürükleyebilirsiniz. Bunun yerine ilgisi olduğu bir spor dalına ya da sanatsal bir aktiviteye yönlendirmek, ilgisini o yöne çekmek daha yararlı olacaktır. Bağımlılığın ileri boyutlarına gelmiş çocuklar için ise psikoterapi önerilebilir.

Teknolojiyle olan ilişkinizi gözden geçirin!
Teknolojiyi hayatımızdan çıkaramayacağımıza göre bu durumda ebeveyn olarak çocuklarınıza teknoloji kullanımı hakkında iyi örnek olmakla başlayabilirsiniz. Öncelikle yapmanız gereken ilk şey önce siz ebeveynlerin teknolojiyle olan ilişkinizi gözden geçirmeniz olacaktır. Örneğin akşam işten geldiğiniz zamanlarda çocuklarınızla ilgilenmek yerine elinize telefonu alıp oyun oynarsanız ya da benzer aktivitelerde bulunursanız doğal olarak çocuğunuz da sizi rol model alacaktır.

Bu önlemler işinize yarayabilir!

  • Çocuklarınızla bu konu hakkında onları kırmayacak bir üslupla konuşarak bir zaman limiti koyup aşmasını engelleyebilirsiniz,
  • Özellikle telefon ya da oyun oynayabilecekleri diğer aletleri yatak odalarından uzak tutarak gece kalkıp oyun oynamalarını engelleyebilirsiniz,
  • İlgi alanlarını keşfedip yönlendirmek oyun oynama bağımlılığını ortadan kaldırabilir,
  • Spor ya da sanatsal aktivitelere yönlendirerek oyun oynamadıkları zamanlarda çektikleri yoksunluğu ortadan kaldırabilirsiniz ve
  • Bağımlılığın altında psikolojik bir neden de yatıyor olabilir. Bu nedenle yapılacak ilk şey bağımlılığın altında yatan psikolojik nedeni tespit edip ortadan kaldırmak olmalıdır.

Tüm bu çabalara rağmen ebeveyn olarak çocuğunuzu oyun oynama bağımlılığından kurtaramıyorsanız bir uzmandan destek almanız yerinde olacaktır.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir