DÜNYA BİR ADIM YAKININDA…

30 Kasım 2014

Oturmak, emeklemek, tırmanmak ve yürümek çocukların dünyalarında yepyeni bir perspektif açar: Dünyayı artık kucaklayabilirler.

“Bu benim de aklıma gelmişti. Bu halının devamında da bir dünya var.”
Bir bebek oturabildiği anda bakış açısı bir anda değişir. O güne dek raflardaki rengarenk kitaplar ancak anne-babasının kucağındayken dikkatini çekebiliyordu. Ayrıca, daha önce büyükler nereye dönerse, o da orayı görebiliyordu; yürümeye başladıklarında ise, bütün eğlenceli objeler birden gözünün önünden kaçıyordu. Ama artık oturabilen bir bebeği yepyeni bir dünya bekliyor. Bebeğiniz oturduğunda gülümser ve etrafını incelemeye başlar. Başını çevirir, bir şeyi kavrayacakmış gibi kollarını kaldırır. Heyecanını hissedebilirsiniz: “Çevremdeki her şeyi keşfetmek istiyorum!”.

“Emeklemek güç ister. Ama uzanmak istediğine adım adım yaklaşmak, bütün çabalarına değer.”
Bebekler gördükleri şeyleri elleriyle kavramak isterler. Bu nedenle bir hedefe kilitlenerek emeklerler, düşerler, kayarlar. İlgilerini çeken bir şeyi gördükleri an hareket etmeye başlarlar. Anne-babalarından ayrılıp hoşlarına giden nesneye yönlenirler; meraklarını çeken yöne doğru… Çocuklar, gitmek istedikleri yönü kendilerinin belirleyebilmelerinden çok hoşlanır ve bu sayede özgüvenleri artar. Bu da onlara bir adım daha ileri gidebilmek için güç verir.

“Dizleri yavaşça büküyoruz ve daha sonra hep ileriye bakıyoruz. Hadi, bakalım!”
Bebek her zaman yakınlarındaki yetişkinleri örnek alırlar ve onlara özenir. Anneler, babalar, ablalar onun öykündüğü idolleridir. Ayaklarının üzerinde durabilmek onun için çok büyük bir başarıdır. Yakın bir zamanda yürümeye de başlayacak. Ayakta durmayı başardığı aşamada bakış açısı bir kez daha değişir. Çocuk artık sadece kendi çevresini ve yukarısını görmekler kalmaz; aşağıyı da görebilir. Büyük değişiklikler beraberinde güvensizliği de getirdiğinden, yürümeye adım atan bebeklerin bağımlılıkları da artar. Birkaç cesur ayağa kalkma girişiminden sonra annelerinin kucağına geri dönerler.

“Yukarıda olanı alabilmek için…
…benim de oraya gitmem gerek…
… hem de sadece ellerimle değil bütün vücudumla!”
Yukarıya doğru tırmanmak çocuklar için hareket etmekten çok daha fazlasıdır. Yukarıda olmak, özgürlük ve bağımsızlık demektir. Yukarıya tırmanma arzusunu dağcılar da bilir; tırmanmak kendini aşma duygusuyla belirir. Küçük dağcılar, vücutlarıyla yepyeni şeyler deneyimlerler ve bu sayede motor gelişimlerinde ilerleme sağlarlar. Kollarını ve bacaklarını senkronize bir şekilde hareket ettirmeyi öğrenirler. Tırmanan birini koordinasyona ve güce ihtiyacı vardır. Kendini kaldırmalı, desteklemeli ve dengede tutmalıdır. Böylece hem kasları hem de özgüvenleri gelişir.

“Koşmak çok basitmiş. Bunu bebekler bile yapar. Neden daha önce denemedim?”
Yürümeye başlayan çocuklar çok gururlanırlar: “En sonunda kendi kendime yürüyebiliyorum.” İlk yaşın en büyük başarılarından biri, doruk noktası, koşmayı öğrenmektir. Bir bakmışsınız, yavaş yavaş adım atan bebeğiniz bağımsız küçük bir çocuk oluvermiş. İstediği yöne yürüyebiliyor, elleri serbest, ilgisini çeken nesneleri kavrayabiliyor ve yakından bakabiliyor. Büyüklerden ne zaman ayrılacağına, ne zaman onlara doğru yürüyeceğine kendi karar verebiliyor. Peki, siz onun için ne yapabilirsiniz? Gezintilerinden sonra size geldiğinde onu kucaklayabilirsiniz. Yürürken düşmemesi için takılabileceği nesneleri ortadan kaldırabilirsiniz.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir