Sağlıklı Oruç Tutmanın Püf Noktaları..

22 Haziran 2015

Ramazan ayında normal beslenme düzeni bozuluyor, iftar ve sahur ile öğün sayısı sınırlanıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Abdullah Mollamemişoğlu, “Bu 2 öğün arasında yaşadığımız açlık sonucu doğal olarak metabolizma hızımız yavaşlamaya başlar. Vitamin ve mineral yetersizlikleri oluşabilir, kan şekeri dengemiz bozulabilir, tansiyon sorunları yaşayabiliriz. Ramazanda bu tür sorunların önüne geçmek için öncelikle sahurdaki yemek tüketimimize dikkat etmemiz gerekmektedir” diyor. Mollamemişoğlu, sahur ve iftarda nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor.

Ramazan’ın yaz aylarına denk gelmesi, oruç tutanlar için uzun süreli açlık dönemlerini de beraberinde getiriyor. Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Abdullah Mollamemişoğlu, sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek isteyenlere iftarda ve sahurda uygulamaları gereken bilgiler sunuyor. Mollamemişoğlu, “Ramazan ayında özellikle halsizlik ve baş ağrısı en sık rastlanan sorunlardır. Bunlarla baş edebilmek için iftardan sahura kadar olan sürede beslenmeye dikkat etmek gerekir” diyor.

Sahur için önerilerde bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Mollamemişoğlu, “Yüksek proteinli gıdalar tüketmek daha uzun süre tok kalınmasına yardımcı olur. Süt ürünleri ve yumurta bunun için iyi bir tercihtir. Protein alımının meyve ve sebzelerle desteklenmesiyle de hem tokluk hissi artırılabilir hem de vücudun vitamin ve mineral takviyesi sağlanmış olur” diyor. Mollamemişoğlu, tahıl ürünü olarak da lif oranı yüksek olan çavdar ekmeği ya da kepekli makarnanın tercih edilmesi gerektiğini dile getiriyor.

İftarda tüketilecek iftariyelikten sonra muhakkak yemeğe çorba ile başlanması ve çorbanın ardından 10–15 dakikalık bir sindirim arası verilmesi gerektiğini söyleyen Mollamemişoğlu, “Ana yemekte hafif besinler tercih edilmeli; bol yağlı ya da yağda kızarmış yemekler yerine, fırınlanmış, ızgara veya haşlanmış ürünler tüketilmelidir. Makarna, pilav veya börekten sadece bir tanesi tercih edilmeli ve bunlarla birlikte pide, ekmek ve tatlı gibi yoğun karbonhidrat içeren gıdalar tüketilmemelidir. Özellikle iftar sonrası tatlı yemekten kaçınılmalı, mümkün olduğunca posa ve vitamin içeren meyve tüketimi arttırılmalıdır. Mutlaka tatlı tüketilecek ise tercih sütlü tatlılardan yana yapılmalıdır. Tatlıdan sonra çay veya kahve yerine, hazmı kolaylaştıracak olan adaçayı ya da rezene çayı gibi bitki çayları tüketilmelidir” diyor.

Sıvı tüketimine de kesinlikle önem verilmesi gerektiğini söyleyerek çay ve kahvenin su kaybına neden olduğuna ve bunların yerine su tercih edilmesi gerektiğine dikkat çeken Abdullah Mollamemişoğlu, tek seferde yüksek miktarda su tüketmek yerine sahur süresi boyunca yavaş yavaş su içilmesi gerektiğinin de altını çiziyor.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir