BEBEĞIM İÇİN YAPTIM

30 Kasım 2014

Bebeklere neden komik yüzler yaparız? Onları neden sallarız? Onlarla neden garip ses tonlarında konuşuruz? Tüm bu soruların altında yatan şaşırtıcı gerçekleri öğrenmek istemez misiniz?

KOMİK YÜZLER YAPMAK
Neden bebeklerin yüzlerine iyice yaklaşıp ağzımızı açarak ve şaşırmış ve sevinmiş gibi ifadeler takınarak komik yüzler yaparız? 1.5 yaşından büyük olan herkes bu hareketlerimiz yüzünden deli olduğumuzu düşünebilir. Bebekler uzağı çok iyi göremez; bu nedenle onlara yaklaşıp jestlerimizi abartmamız bulanık dünyaya karşı bizim yüzümüzü seçmelerini sağlar. Bunun dışında birçok uzman çizgi film ifadelerinin bebekleri, bizi taklit etmek konusunda cesaretlendirdiğini ve sesleri öğrenmelerini sağlayabileceğini belirtmektedir. Bu durum bebeklerin karşısında balık gibi ağzımızı açıp kapamamızın onların da bir sonraki kaşık için “ağızlarını kocaman açmalarını” kolaylaştırır.

BEBEK KONUŞMASI
Bebeklerle yükselen bir tonda, sesli harfleri bastırarak ve yavaşça konuşuruz. Bu durum nerdeyse her kültür ve dil için geçerlidir; çünkü çok iyi bir sebebi var: Bebekler özellikle de yenidoğanlar yükselen tonda sesleri etraftaki uğultudan daha kolay ayırt edebilirler. Yavaş konuşma ve abartılı sesliler, bebeklerin fonetik bileşenler ve hatta belki de daha sonra anadilleri olacak dile özgü tonlamaları öğrenmesini sağlar. Bebekler kelimeleri seçmeden önce, tonlamaları seçmeye başlar. Bu konuşma sıcaklık ve bakım hissi uyandırır. Fakat bunu yapamayan anne babaların çocuklarının dil engelli olacağı konusunda endişelenmelerine gerek yok; önemli olan bebeklerle mümkün olduğu kadar konuşmak ve onları dinlemektir.

SALLAMAK
Uykusu gelmiş bir bebeği kucağa almak, sallamak ve ninni mırıldanmak neredeyse evrensel bir harekettir. Bu nazik hareketler bebeğin nerede olduğunuzu bilmeyi sağlayan içsel duyusu olan sistemi harekete geçirir. Bu arada basit melodiler de belki kalp atışını veya rahimde duyulan kan sesini taklit ettikleri için rahatlık duygusu yaratır. Birçok kişi bebekleri sağdan sola doğru sallarken bazı çalışmalar aşağı-yukarı hareketinin özellikle de yenidoğanlar üzerinde daha etkili olduğunu göstermektedir. Ağlayan bebeğinizi dik konumda omzunuza yatırın ve dizlerinizi dik olarak kırıp bırakın.

KAVGAYA HAZIR
Çocuğun annede uyandırdığı şiddetli koruma hissi herhangi bir hareketin uyandırdığından daha derindir. Bu güdü bizi çocuklarımız ve algılanan tehlikelerin (trafik, yabancılar, nezle olmuş akrabalar) arasına sokar ve saatlerce elektrik soketlerini kapamaya, her çekmeceye güvenlik kilidi takmamıza yol açar. Bebek görünümünün bazı unsurları -büyük kafa, düğme burun ve kocaman gözler- hem bir çekim duygusu hem de özveri isteği uyandırır. Evrim biyologları çaresiz bebeklerin yaşamlarını devam ettirmek için bu özverili davranışlara muhtaç olduğunun altını çizmişlerdir. Anne babalar içinse özveri mesele bile değildir.

Bebeklerle bebekçe konuşmak, onları sallamak gibi tüm bu hareketler en önemli anne baba güdüsünün ifadeleridir; sevginin.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir