Size iyi gelen rehber kitabı bulma rehberi!

27 Mart 2019

Yazan: Gülüş Türkmen

Çocuk yetiştirmeye dair kaynak kitap mı arıyorsunuz? Son yıllarda raflar öylesine doldu taştı ki, eskiden “acaba konuya dair bir şey bulabilir miyim” diye düşünürken, şimdi “hangisini seçmeliyim” endişesini yaşıyoruz. Özellikle de fikirlerin birbirine tezat olabildiğini gördükten sonra! Çocuk ruh ve beden sağlığı söz konusuysa bu iş şakaya gelmez. Hangi rehberin size uygun olduğunu anlamak için kapaktan çok daha ötesine; kendinize, beklentilerinize, kültürünüze bakmanız gerekiyor…

Eğer 1930 yılında bebek sahibi olsaydınız, anne-baba olarak size önerilen kitap tek olurdu ve John B. Watson imzasını taşırdı. Çok geçmeden yani 1970’lerde ebeveynler iki temel kitap arasında kaldılar. Klasikleşmiş Dr. Watson’a artık modern fikirleriyle çıkagelmiş Dr. Benjamin Spock eşlik ediyordu. “Çocuğunuzu kucağa alıştırmayın” diyen adamın karşısında artık “içgüdülerinize ve çocuğunuza güvenin” diyen biri vardı. Hangisi haklıydı? Birkaç yıl sonra anne-babasından yeterince ilgi ve sevgi göremeden büyümüş bazı sorunlu yetişkinlerin yanında benmerkezci, doyumsuz ve mutsuz, yani farklı türden sorun yaşayan yetişkinler de yer almaya başladı…

Kime ne söylendiği, bir de nasıl söylendiği

Ne Watson, ne de Spock tam olarak hatalıydılar. Uzmanların yaptığı, toplumdaki eksikliklerin telafisini sağlamaya çalışmaktı. Ancak körü körüne takip edilen söylemler abartılıyor, yanlış tarafa çekiliyor ve yanlış sonuç verebiliyordu. Anne Meclisi Derneği bünyesinde bir Bilim Kurulu desteği ile kurgulanan “Sürdürülebilir İyi Ebeveynlik” oluşumu, döneme, kültürel yapıya ve farklı aile yapılarına uygun söylemlerin dikkatlice seçilmesi gerektiğini vurguluyor (youtube.com/sieturkiye). SİE’nin Türkiye’ye uygun bir tavsiye kütüphanesi oluşturmaya yönelik bir de projesi var.

Gelelim kitap seçerken yapabileceklerinize. Organik Ebeveynlik, Pozitif Ebeveynlik, Yavaş Ebeveynlik… Bu tür başlıklardan hangisini, neye göre seçebileceğinizi biliyor musunuz? “Denedim, olmadı, kötü bir rehbermiş” dediğinizde, aslında sizi dengeleyemeyen bir metot seçmiş olabileceğinizi düşünür müsünüz?

Ciddi yayınevi ve alan uzmanı yazar

Doğru kaynağa yönelmenin ilk adımı, yayınevinin ciddiyetine bakmak olabilir: Bugüne dek hangi kriterlere göre basım yapmış? Alanında kendini ispatlamış, uzman yazarlarla mı çalışıyor, yoksa duygularınızı harekete geçiren söylemleri mi ön plana çıkarıyor?
Bir konuda bilgiye ihtiyaç duyduğumuzda bakmamız gereken asıl kaynak, o konunun uzmanı olanların ifadeleri. Bir antropologdan uyku metodu tüyoları okumak (Doğal Ebeveynlik görüşü içinde Jean Liedloff’un çocuklarla birlikte uyumayı savunması gibi), bir kuşbilimciden otizm hakkında bildirim dinlemek (Tikolaas Tinbergen’in otizmden iyileşilebildiğini söylemesi gibi) yanlış veya eksik yönlendirmelerle sonuçlanıyor. Bu, bir çocuk hekiminden çocuk psikolojisiyle ilgili ayrıntılı bilgi beklemek ya da bir kalp doktorundan bilişsel davranış terapisi üzerine bilgi almak kadar sakıncalı olabilir. Unutmayalım ki böylesi bir durumda çocuğumuzun sağlığını etkileyebilecek bir kararın sorumluluğunu kendi üzerimize almış oluyoruz. En doğru yönlendirmeye ulaşmak için konunun kendi uzmanı veya birçok uzmandan gelen ortak bir beyanat aramak gerekir.

İyi kaynak, duygularınızla oynamaz

Görevini isteksizce yapan, karşı tarafla empati kurmadan endişe veren, şok eden sözler sarf edenlerden uzak durmak gerekir. Bununla birlikte aşırı sempati toplayan, markalaşma yolunda ilerleyen, trend bir fikri kendine mal etmeye çalışanlara da temkinli yaklaşmak gerekir. İyi bir uzman, takım tutar gibi birini ya da bir görüşü savunmaz. Bunun yerine sizi dinler, anlamaya gayret gösterir ama mutlaka hoşunuza gidecek bir yol çizmez. Çocuğunuzla birlikte uyumak, memeden kesmek gerektiği halde emzirmeye devam etmek, onu vegan beslemek veya hiç okula göndermemek gibi çizgi dışı bir talebiniz varsa, size bunların sebep olabileceği sorunları anlatan uzmana güvenebilirsiniz. Bunun yerine amacınıza ulaşmak için veriler ve öneriler sunuyorsa, uzman değil satıcı gibi davranıyordur

Rahatlatan kitabın şaşırtıcı sırrı

Bir annenin üzerine en kolay yapışan olumsuz duygu, suçluluk duygusudur. Hep, bir şeyleri atladığı hissiyle yetersiz hisseden annenin vicdanını rahatlatmak, aile için daha sağlıklı bir ortam sağlar. Ama bunun yolu, annenin duygularını her daim haklı çıkarmaktan geçmez. Ebeveyn olarak zaaflarınızı ya da aşırı hassas olduğunuz noktaları fark etmelisiniz. Örneğin, mikroplardan ve hastalıklardan çok mu korkuyorsunuz? Derin temizlik tüyoları, grip salgınları hakkında okumalar korkularınızı pekiştirmeye, o korkuyla çocuğunuzu dört duvar arasına kapatmanıza sebep olur. Bu da güvenlik pahasına mutsuzluk demektir. Oysa inancınızın ters yönünde, size aykırı gelecek bir kaynak bulmayı deneyin: Çocuğun mikroplarla nasıl iç içe büyüyebileceğini, takıntılarınızdan nasıl kurtulabileceğinizi anlatan bir kaynak sizi uçurumun ucundan biraz olsun geriye çeker ve nefes almanızı sağlar. Örneğin ben, eğitim sistemine duyduğum aşırı güvensizliği, eğitim sisteminin içinden sağ salim çıkan akıllı, üretken kişilerle sohbet ederek törpüleyebiliyorum. İnançlarınızın tersi yönünde bir kaynak okuduğunuzda bütün düşüncelerinizin değişeceğini zannederek boş endişelere kapılmayın. Ama ilgi duyduğunuz konulara daha geniş, daha rahat bir perspektiften bakacağınızı garanti edebilirim.

Verdikleri destekten dolayı Klinik Psk.Handan Hoşrik’e ve Psk. Dr. Evren Hoşrik’e (@psiveyn) teşekkürler.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir