KARDEŞ ZAMANI

30 Kasım 2014

Evde bir tane vardı ve şimdi ikincisi de eklendi… Sonuç? İki çocukla birden ilgilenmek, özellikle ilk aylarda bir sirk cambazı becerisi gerektirebilir. İşte size çevirdiğiniz topların hiç birini düşürmemeniz için altın değerinde öneriler…

“İkinci çocuğuma hamile kaldığımı öğrendiğimde şaşkına döndüm. Üç yaşındaki oğlum Efe zaten günümün tamamına el koyarken, ikinci çocukla hangi aralıkta ilgileneceğimi kara kara düşünmeye başladım. Hayatım şu an bile bir şeye benzemiyordu iki çocukla birlikte ne yapacaktım acaba? Derken Ece, bütün şirinliğiyle çıkıp geldi ve doğal olarak bana ait zaman kırıntılarına da el koydu. Geceleri iki saatte bir uyanır oldum. Birinin karnı acıktıysa ötekinin çişi geliyordu ve bu iki ihtiyaç asla aynı anda giderilemiyordu. Şekerleme yapmak bile yasaktı. Ece’yi emzirmeye kalktığımda Efe’nin de bir şeyler isteyeceği tutuyordu. Efe’yi babasıyla parka, markete, sahile yolluyordum ama bu defa da ‘acaba Ece’yi hasta edecek bir mikropla mı geri dönerler’ diye içim içimi yiyordu. Bir yandan ‘bu işin içinden nasıl çıkacağım’ diye düşünüyordum bir yandan da ‘ikinci çocuk senin neyine’ diye kendime kızıyordum…”
Bunlar okurumuz Derya Hanım’ın yazdıklarından bir bölüm ve arka arkaya iki çocuk sahibi olan annelerin duygularını aktarması bakımından da “klasik” bir örnek aslında. Peki ne yapmanız gerekiyor? Bunun yanıtını küçük bir soru-cevap oyunuyla verebiliriz.

Soru: İlk çocuğumda daha emzirirken içim geçerdi, ben de uyuklardım ve dinlenirdim. Ama şimdi… Birini emzirirken diğeriyle de aynı anda kızmabirader oynamam gerekiyor. Yorgunluktan bayılmak üzereyim. Nasıl daha fazla dinlenebilirim?
Cevap: İki çocuğu birden bir başınıza büyütmek, başlarda size büyük bir kahramanlığa soyunduğunuz duygusunu yaşatabilir. Ama bir düşünün: Size bu çabalarınız ve yıpranmanız karşılığında madalya takan olacak mı? İki çocuk sahibi olmak demek, yardıma ihtiyacınız olacak demektir. Her kim yardım teklifinde bulunursa bulunsun, kabul edin. Öyle bir teklifte bulunan olmazsa da siz yardım isteyin. Sütünüzü sağıyorsanız, gecenin ilk besleme nöbetini eşinize yazın. Bebeğiniz 8 haftalık olduğunda aşağı yukarı ne zaman uyanacağı da tahmin edilebilir hale gelecektir. Böylece siz de onun şekerleme saatlerine göre programınızı gözden geçirebilir hale geleceksiniz. 12 haftalık olduğunda da uyku düzeniyle ilgili eğitimi almaya hazır hale gelecektir. Haliyle bu da size dinlenmeniz için daha geniş saatler bulacağınız anlamına gelir.

Soru: Nereye gidersek gidelim benim ufaklık arabadaki koltuğunda uyuyakalıyor. En çok da ağabeyini anaokuluna bırakmak üzere yola çıktığımızda bir bakıyorum uyumuş. Beşiğinde değil de böyle uyuması ona zarar verir mi?
Cevap: Vermez. Burada size düşen görev, ağabeyinin de bir düzeni olduğunu hatırlamak. “Şimdi arabada uyur” deyip ağabeyi anaokuluna bırakmazsanız, bundan tek zararlı çıkan büyük çocuğunuz olur. Üstelik bebekler kendilerini nerede rahat hissederse orada uyur: Otomobilde, bebek arabasında, kanguruda, ana kucağında… Gerçi bilimsel araştırmalar, kendi yatağında uyuyan bebeklerde SIDS denen ani bebek ölümü sendromunun daha az gerçekleştiği kanıtlanmıştır ama gözünüz üstündeyse rahatını bozmaya da değmez. Yalnız şuna mutlaka dikkat edin: Bebeğiniz, günlük toplam uyku süresinin en az yarısını kendi yatağında geçirsin.

Soru: İlk çocuğumun her şeyiyle ilgilenirdim. Ama ikinci çocuğuma ilki kadar ilgi ve sevgi gösteremiyorum.
Cevap: İki çocuğa da aynı anda ve eşit oranda ilgi ve sevgi göstermek için 7/24 uğraşsanız bile bu duygu yakanızı bırakmayacaktır. Ne yazık ki başarılı olabileceğinizi de sanmıyoruz. Zorunluluklar nedeniyle bebeğe daha çok vakit ayırıyorsanız onu biraz serbest bırakmayı deneyebilirsiniz. Çünkü küçük bebeğiniz, etrafıyla sizin zannettiğinizden de fazla ilgilidir. Bırakın uğraşsın, didinsin, düz zeminde dönmeye, kaçan topu almaya, ayağa kalkmaya çalışsın. Bunlar hem kendine güvenini güçlendirecektir hem de sorunları çözme becerisini geliştirecektir. Aslına bakarsanız, ikinci çocuklar kendilerini kanıtlamak adına ama oyuncak için kavga ederek, ama “onu yapma bunu etme” diyen ağabeyine-ablasına karşı çıkarak çok daha erken yaşlarda güçlü ve mücadeleci bir kişilik edinirler. O yüzden, “ilkine gösterdiğim ilgiyi, sevgiyi ikinciye gösteremiyorum” diye dertlenmeden önce kendinden büyük bir kardeşe sahip olmanın nimetlerinden alabildiğine yararlanacağını da hatırlayın. Ve elbette hayat yolunda kendisine rehberlik edecek mükemmel bir anne ve babası olduğunu da unutmayın.

Soru: Üç aylık bebeğimi üç yaşındaki oğlumun oyun grubuna götürüyorum. Çünkü başka çarem yok. Mikrop kapıp hastalanacak diye korkuyorum ama… Hastalanır mı?
Cevap: Belki ilk çocuğunuzu cam fanusta büyüttüğünüz için bunlar size garip geliyor olabilir. Aslında ikinciyi hayatla iç içe büyütmeye mecbur kaldığınız için sevinmelisiniz. Sorunuza cevap verecek olursak, evet… Hastalanabilir. Ama bu hastalıklar onun zararına değil yararınadır çünkü bağışıklık sistemi ve vücut direnci de böyle gelişir. İlk iki ay gerçekten bebeği dış dünyadan uzak tutmanız, hava koşullarına karşı tedbirli olmanız ve evin dışındakilerle temasını sınırlamanız gerekebilir ama sonrası için biraz daha rahat olabilirsiniz. Aslında en iyisi sağduyunuza kulak vermek: Örneğin evinize gelen misafirlerden bebeği kucaklamadan önce ellerini yıkamalarını isteyebilirsiniz ama dokunmalarını engelleyerek bebeğin etrafına duvar da örmeyin…

Soru: İki yaşındaki oğlum yeni doğan kardeşinin etrafından ayrılmıyor. Ben bebeği emzirmemden de hiç hoşlanmıyor. Neden?
Cevap: Emzirmek, öfke nöbetlerinin bir numaralı tetikleyicisidir. Siz bebeği yavaşça kucağınıza alıp sarılınca, diğer ufaklık da kendini dışlanmış hisseder. Bu kıskançlık ve dışlanmışlık duygusunu yenebilmek için emzirme eyleminin duygusal yanlarını büyük çocuğunuzla paylaşmayı deneyin. Örneğin siz bebeği emzirirken, o da eline bir kitap alsın ve kitapta gördüklerini size anlatsın. Ondan yardım da isteyebilirsiniz ve böylece kendisini olayın bir parçası olarak görmesini sağlayabilirsiniz. “Koş kardeşine temiz bir bez getir, altını değiştirelim” gibi cümleler sayesinde kendini eylemin bir parçası gibi göreceği gibi, sonrasında edeceğiniz teşekkürle de bir işe yaradığına inançla göğsü kabaracaktır. Yine de bu yeni aile ferdine alışmakta zorlanırsa sabırlı olun. Çünkü sonuçta o da küçük bir çocuk ve daha düne kadar kimseyle paylaşmadığı anne babasını bir anda ortaya çıkan bir bebekle paylaşmak zorunda kalan da o…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir