Anneyiz, kadınız, çalışacağız!

2 Ocak 2019

Kadınların çalışma hayatına katılımlarının artmasıyla birlikte evliliklerde çocuk sahibi olma konusu gündeme geldiğinde çalışan annelerin ikilemde kalması kaçınılmazdır. Ya çalışmaya devam edip kariyer basamaklarını çıkmak ya da çocuk sahibi olup annelik duygusunu yaşamak gibi iki ayrı seçenek varmış ve sadece birini tercih etmek zorundaymış hissine kapılmak cinsimize özgü bir problem olarak hala varlığını sürdürüyor. Biz kadınlar her şeyi başaracak gücü içimizde barındırdığımız inancını taze tutmalıyız. Bununla birlikte ulusal mevzuatımızda çalışan anneler ve anne adaylarının içinde bulunduğu durumu kolaylaştıracak düzenlemeler de mevcut. Bu sayede kadınlar iş gücü piyasasından kopmayarak üretmeye ve iş yaşamında var olmaya devam edebilirler.  

Hamilelik döneminde izin hakkı 

İstanbul’dan Kübra, “İlk bebeğime hamileyken doğum öncesi iznimi doğum sonrasına saklamak istediğimde doktordan çalışabilir raporu alıp işyerime vermiştim. Nerdeyse son güne kadar çalıştım  ancak doğum sonrası izinle beraber 16 haftalık bir iznin benim ve bebeğim için yeterli olmadığını düşünüp işten ayrılmaya karar verdim.” diyor. 

Kadınların anne olduktan sonra iş yaşamını bırakmamaları için alınan önlemler hamilelik döneminden itibaren başlıyor. Bu önlemlerden ilkini kadının doğum öncesi ve sonrası kullanabileceği analık izni oluşturuyor. Doğum öncesi sekiz hafta ve doğum sonrası sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık izin süresi bulunuyor. Ancak çoğul gebeliklerde bu süre doğum öncesi on haftaya kadar çıkarılıyor. Ayrıca, anne adayı doğumdan önceki üç haftaya kadar zor bir hamilelik geçirmiyorsa iş yaşamından kopmak istemediği takdirde, doğum öncesi izninde kullanmadığı süreyi doğum sonrası süreye ekleyebilme imkanına sahip. Fakat bunun için anne adayının sağlığının çalışmaya uygun olduğuna dair heyet raporu sunması gerekir.

Bir diğer önemli konu ise  erken doğum yapan annelerin doğum öncesi izin sürelerinin ne olacağıdır. Bu durumda da hak kaybına uğranmaması ve mağduriyet yaşanmaması için doğum öncesi izin süresinde kullanılmayan günler doğum sonrası iznine eklenir.

Bunların dışında, annenin doğum sırasında ya da doğumdan sonra vefatı durumunda analık iznini babanın kullanması mümkündür.

Doğum sonrası 

Oğlumu 2 yaşına kadar anne sütüyle beslemek istiyordum, 16 haftalık ücretli iznimin sonrasında 2 ay da ücretsiz izin kullandım ki bu bile çalıştığım şirketteki pozisyonumu çok ciddi şekilde sarstı, 6 ay kullanmak isteseydim stajer pozisyonunda işe başlamam kaçınılmadı. Süt iznimi de kullanmak istemem tepkilere yol açtı, duyarsız işverenim ve çocuksuz çalışma arkadaşlarım sürekli “ iyi ki bir doğurdun sürekli izin oh ne güzel iş” vb. minvalde takılıyorlardı belki şaka yaptıklarını sanıyor olabilirler ama bebeğinden ayrılmış emziren bir kadının duyguları hakkında en ufak bir fikirleri yoktu. Üstelik kendimi kötü hissettiğim için de mola bile vermeden çalışıyordum. Bebeğimin en güzel zamanlarını kaçırdığım yetmezmiş gibi bir de işyerindeki stres unsurları yüzünden depresyona girdim bu da önce sütümün kalitesini etkiledi sonra da iyice azalmasına neden oldu.” diye anlatıyor. Esra, Bebekten sonra çalışma hayatında yaşadıklarını. Bunlar size de oldukça tanıdık geliyordur eminiz. 

Hukuki olarak doğum sonrası analık izni bitiminden itibaren en hassas olunan konulardan biri de bebeğin beslenmesi olduğundan dolayı buna yeterince vakit ayırmak gerekliliği söz konusu. Emziren anneler iş hayatında çoğunlukla kendi belirledikleri beslenme aralığına göre bebeği emzirmekte problem yaşıyor fakat çalışan annelerin süt izni hakkı olmakla beraber, bu izni kullanabilmeleri için gerekli koşulları işveren tarafından karşılanmadığı takdirde idari yaptırımla sonuçlanır.

Süt izni hakkı, bebek bir yaşına gelene kadar annelerin emzirebilmesi için günde bir buçuk saate kadar verilir. Bu iznin saatlerini ve hangi zaman aralığında olacağını belirlemek anneye bırakılmış olmakla birlikte işverenin düzenleme yetkisi bulunmamaktadır.

Fakat annenin bebeğini besleyeceği uygun ortam maalesef  her iş yerinde mevcut değil. Bu da hem anne hem de bebeği için sıkıntılıdır ve sürekli uygun ortam arayışında olan kadınların iş motivasyonunun düşmesine neden olur. Bu sorunları kesinlikle yeterli olmamakla birlikte bir nebze de olsa azaltabilmek için, yüz elli ve üzeri kadın çalışanı olan işyerlerine, çalışma yerinden ayrı ve işyerine en çok iki yüz elli metre uzaklıkta bir emzirme odası kurulması zorunluluğu getirilmiştir.

Bunların işverence sağlanamaması çalışan annenin haklı nedenle fesih imkanını getirir. Süt izni hakkını kullandırmayan işvereni varlığı halinde, emziren anne kanuni bildirim sürelerine uymadan iş sözleşmesini tek taraflı olarak sonlandırabilir.

Ücretsiz doğum izni 

İsteği halinde kadın çalışana, doğum öncesi sekiz ve doğum sonrası sekiz haftanın ardından altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu izin evlat edinenler için de geçerlidir ve bu durumda eşlerden birine verilir.

İşçinin talep etmesi durumunda yasal, ücretli doğum izninin kullanılmasından sonra işverence altı aya kadar ücretsiz izin verilmesi zorunludur ve bu iznin verilmemesi halinde çalışana haklı nedenle fesih imkanı doğar.

İşveren, çalışana ücretsiz doğum izni hakkını kullanmasına izin vermiyorsa, çalışanın iş sözleşmesini bu sebeple feshetmesi durumunda diğer koşulların da varlığı halinde çalışanın kıdem tazminatı hakkı bulunur. Ayrıca ücretsiz doğum izni talebini yazılı olarak yapmak ispat açısından önemlidir.

Doğum sonrası yarım çalışma izni

Hamilelik ve doğumun anne için hem psikolojik hem de bedensel olarak zor bir süreç olduğu düşünülünce bir de doğum sonrası bebeğin bakımı ve gelişimi için anne-babanın ilgisi ve özeninin gerekliliği yadsınamaz bir gerçek. Bunun gereği olarak da kanunumuzda kadın veya erkek çalışana ve üç yaşından küçük çocuğu evlat edinenlere yarım çalışma izni tanınmıştır.

Analık halinin bitiminden itibaren çocuğun hayatta olması koşuluyla kadın çalışan ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek çalışana isteği halinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, üçüncü ve sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma izninin yarısı kadar ücretsiz yarım çalışma izni verilir. Çoğul doğum halinde ise bu sürelere otuzar gün daha eklenir.

İşçinin talebi üzerine verilen yarım çalışma izninin açılımı, işveren tarafından haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilmesi şeklindedir. Bu izin, haftanın belli günlerinde hiç çalışmamak veya her gün yarım gün çalışmak şeklinde kullanılabilir.

Bu sayede hem doğum sonrası bebekle yeterince ilgilenebilmek hem de iş hayatından uzaklaşmamak mümkün görünebilmektedir. Yani adaptasyon sürecini kolaylaştırmak amaçlanmıştır.

Yarım çalışma iznine hak kazanabilmek için; 

• Doğum yapma ya da üç yaşından küçük çocuğu evlat edinme gerekliliği bulunmaktadır. Doğum sonrası çocuğun sağ olması koşuluyla kadın çalışan bu izinden yararlanabilir.

• İşçinin yarım çalışma izni için talepte bulunması gerekmektedir. Bu yönde bir talepte bulunulmazsa kendiliğinden verilmesi gereken bir izin olmadığı unutulmamalıdır.

Fakat önemle belirtmekte fayda var ki, çalışanın yarım çalışma iznini kullandığı süre içinde işveren süt izni vermek zorunda değildir. Annenin yarım çalışma izni bittikten sonra çocuk bir yaşını tamamlayıncaya kadar süt izni hakkı kullanılabilir.  

Yarım çalışma hakkınız var evet ama ne kadar yeterli siz karar verin. 

“Doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneğinin günlük miktarı, günlük asgari ücretin brüt tutarı kadardır. Yani, yarım çalışma ödeneği 1 günlük net 67,14 Türk Lirası’dır. Bir ay içerisinde hastalık ve benzeri durumlar olmadan yapılan yarım çalışma süresinde 15 gün için yarım çalışma ödeneğinin üst sınırı net 1007,05 Türk Lirası olur.” – Kaynak: Dünya Gazetesi Temmuz 2018

Kısmi süreli çalışma

Banka sektörüne yıllarını vermiş bir anne Ayla diyor ki, “Bu uygulama bankalar gibi kurumsal yerlerde çalışan anneler için gerçekten bulunmaz nimet, ancak bu süreçte iş arkadaşlarınızdan gelecek iğneleyici sözlere de hazırlıklı olmanız gerekiyor. 

Çocuğum için her şeyi göze alıp 40 yaşında anne olduktan sonra zaten diğerleri hiç umurumda olmadı, bana tanınan kanuni haklarımı sonuna kadar kullandım. Hırslarıma kapılıp mevki peşinde çocuğumu ihmal etmek istemedim.”  

Anneler için oldukça rahatlık sağlayan düzenlemelerden biridir. Çalışan anne, analık izninin, ücretsiz doğum ve yarım çalışma izninin bitiminden itibaren çocuğun ilköğretime başlayacağı zamana kadar kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilir. Fakat bunun için eşinin çalıştığını belgelemesi gerekir.

Kısmi süreli çalışma talebinde çalışan, tüm iş günlerinde çalışacak olması halinde saatleri ya da haftanın belli günlerinde çalışacaksa bu günler yer alır. Ancak belirlenen zaman aralığı yapılan iş ve çalışanın niteliğiyle işveren tarafından değerlendirilir.

Annenin kısmi süreli çalışmayı talep etmesi halinde, istisnai haller dışında işverenin onayı gerekmez. 

Çalışma koşulları 

Anneler ve anne adayları hem fiziksel hem de psikolojik olarak değişken bir süreç geçirdikleri için onları özel olarak koruyacak düzenlemeler gereklidir. Bunun için de çalışma koşullarında dikkat edilmesi gereken hususları paylaşmakta fayda var.

Kadın çalışanlara hamilelik ve doğum sonrası sürecince özel çalışma koşulları düzenlenmiştir. Bunlardan ilki gece çalışması üzerinedir. Hamile olduklarının doktor raporuyla ispatlanması üzerine hamile kadınlar gece çalışmasına zorlanamazlar. Ayrıca, doğumdan sonraki bir yıllık süreçte de gece çalıştırılması yasaktır.

Bir diğer önemli düzenleme ise çalışma saatleri üzerine olup, hamile veya emziren kadın günde yedi saatten fazla çalıştırılamaz.

Hamile çalışanlar için, hamilelikleri boyunca doktor muayenesine ücretli izin verilmesi zorunludur. Bu sayede periyodik kontrollerini aksatmadan çalışmaya devam edebilirler.

Son olarak, işverenin yükümlülüklerinden biri de emzirme odası zorunluluğuyla birlikte, -bu uygulamanın sadece belli bir sayının üstünde kadın çalışanı olan işyerleri için geçerli olmasını, babanın dikkate alınmamasını eleştirmekle birlikte- yüz elli ve daha fazla kadın çalışanı olan işyerlerinde 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın bir kreş kurulması zorunludur.

Doğum sonrası süreçte babalara tanınan haklar 

Hayatın müşterek olduğu, bir bebeğin bakımında ve yetişmesinde anneyle birlikte babanın da özen göstermesi gerekliliği düşünüldüğünde babalar için de bazı düzenlemelerin olması gayet tabiidir.

Babalık izni 

Eşi doğum yapan erkek çalışanın beş gün ücretli izin hakkı bulunur. Bunun dışında, evlat edinen çalışana ise üç gün ücretli izin verilir.

Kısmi zamanlı çalışma 

Kısmi zamanlı çalışma hakkı erkekler için de geçerli olan bir düzenlemedir. Doğum yapmış anneye verilen analık izninin bitiminden ya da üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen anne babadan birine istekleri halinde çocuk ilkokul çağına gelene kadar kısmi zamanlı çalışma hakkı tanınmıştır.

Bu haktan erkek çalışanın yararlanabilmesi için eşinin çalışıyor olması ve bu durumu belgelemesi gerekmektedir.  Bir diğer ifadeyle, annenin çalışmaması halinde, erkek çalışanın kısmi zamanlı çalışabilmesi mümkün değildir. Ancak, kısmi zamanlı çalışma hakkının kullanılabilmesi için bu haktan faydalanmak isteyen kişinin eşinin çalışması zorunluluğu, ebeveynlerden birinin sürekli bakım ve tedavisini gerektiren bir hastalığının olması ve bunu belgelemesi halinde aranmaz. Aynı şekilde üç yaşından küçük bir çocuğu tek başına evlat edinen kadın ya da erkek çalışanın da kısmi zamanlı çalışma hakkını kullanabilmesi mümkündür.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir