Aile terapisini önemseyin

6 Ağustos 2020

“Ailelerin iletişim tarzları, ev içi süreçleri, problemlerle başa çıkma becerileri sağlıklı aile olup olmadıklarını belirlemektedir.” diyen NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, biyolojik psikolojik tedavide aile terapilerinin önemli bir yeri olduğunun altını çiziyor.

Problemlerle başa çıkabilen aile sağlıklıdır
Ailelerin iletişim tarzları, ev içi süreçleri, problemlerle başa çıkma becerileri sağlıklı aile olup olmadıklarını belirlemektedir. Bilimsel araştırmalara baktığımızda genellikle kültürden bağımsız olarak, her toplumda sağlıklı ailelerin değişime uyum sağladığını, uygun sınırlar koyduğunu, ilişkilerini açık iletişimler üzerine kurduğunu, sorumluluk almayı desteklediğini, birbirlerine güven verdiğini ve gelecek hakkında iyimser olduğunu göstermektedir.

Peki nedir bu sağlıklı ailelerin özellikleri

  • Duygularını paylaşma ve anlama,
  • Bireysel farklılıkların kabul edilmesi,
  • İlgi ve sevgi duygusunun iletilmesi,
  • İş birliği,
  • Mizah duygusu,
  • Temel gereksinimleri karşılama,
  • Çatışmaya girmeden sorunların çözümü,
  • Karşılıklı takdir duygularının sağlanması,
  • Sorunlarla başa çıkma becerileri kazanmış olmak,
  • Aile bireylerine ve aileye bağlılık,
  • Karşılıklı kıymet bilme ve yakınlık,
  • Birlikte zaman geçirmeye istekli olma,
  • Etkili iletişim örüntüleri,
  • Yüksek düzeyde dini uyum,
  • Kriz durumlarıyla baş edebilme yetisi,
  • Aile bireylerini destekleme/cesaretlendirme ve
  • Rollerin açık şekilde belirlenmesi.

İletişim ve etkileşim neden bozuluyor?
Aile içinde düzen ve uyum günümüz yaşam koşulları nedeniyle bozulabilmekte. Teknolojinin gelişmesi, bireyselleşmenin artması, bilgiye daha kolay ulaşılması gibi noktalar bu konunun en önemli nedenlerinden. Günümüzde aile içi uyum bozulması kolay bir noktaya gelmiştir. Özellikle aile üyelerinin örneğin çalışan anne baba olmak gibi hızla değişen rollere uyum sağlayamamaları, aile içindeki iletişim ve etkileşimi bozmaktadır. Bu değişen roller aile üyelerinin sosyal ve ruhsal varlığını bozmaktadır. Bu nedenlerden dolayı modern toplumda çeşitli problemler yaşayan ailelere destek sağlamak üzere geliştirilen hizmetlerden biri de aile terapisidir.

Medikal Aile Terapisi nedir?
Medikal Aile Terapisi kişiyi biyo-psiko-sosyal-ruhsal bir varlık olarak ele alıyor. Uygulamada hastanın aile ile olan ilişkisi, hastanın diğer sağlık çalışanları ile olan ilişkisine, işbirliğine odaklanır. Temel çıkış noktası, biyolojik özellikleri olmayan psikososyal sorun olamadığı gibi psikososyal özellikleri olmayan bir biyomedikal sorun alanının olamayacağıdır. Medikal Aile Terapisi sadece psikiyatri alanında değil, tıbbın diğer hastalık grupları ile de çalışılabilir bir yöntemdir ve tedavinin bir parçası haline getirildiğinde hem hastanın primer hastalıkla mücadelesinde önemli rol oynar hem de hastalık sebebiyle zarar görme ihtimali olan aile içi ilişkileri korur.

Neden önemli?
Medikal Aile Terapisi var olan tedavilerin eksik birkaç noktasını ortaya koyuyor. Descartes’ın Yanılgısı; Descartes beden-zihin ayrımını yapmıştır. Bu noktadan yola çıkarak fiziksel ve zihinsel sağlık birbirinden ayrılmış ve tedavileri de kopma noktasına gelmiştir. Aslında günümüzde önemi vurgulanan şey fiziksel ve zihinsel sağlığı bir arada düşünmek ve tedavide ele almaktır. Ailenin rolünü küçümsemek; çoğu tedavi yöntemi aileyi dışsallaştırıp tedaviye odak noktaları olan hasta ile devam ederler. Ancak Medikal Aile Terapilerinde aile “hastanın içinde yaşadığı güçlü kişiler arası ilişkilerinin olduğu bir alan” olarak görülür. Hastayı bu güç alanında ayırmak tedaviyi parçalar ve zorlaştırır. Aile ile tedavi ekibi arasındaki iletişimsizlik; kronik hastalık süreci mevcutsa ve uzun süreli tedaviler gerekiyorsa aileler sürecin dışında kalmakta, bu hem aileyi endişelendirmekte hem de tedavinin önemli bir parçası olan ailenin süreçte eksik rol oynamasına neden olmaktadır. Medikal Aile Terapistleri aile üyeleri ile tedavinin önemli bir yönü olan sağlık ekibi arasında bağlantı görevi görür. Evlilik ve aile terapistlerinin öncelikli olarak aile hekimleri ile işbirliğinde çalışmaları, hastanelerde ailelerin sürece dâhil edilmeleri belki de pek çok soruna çözüm olacak, tedaviyi kolaylaştıracak, hastalık sebebiyle yaşanacak olan aile içi gerilimin önüne geçecektir.

Aileler süreci daha da zorlaştırabiliyor
Ataklar şeklinde gelen, devamında kronikleşebilen, fiziksel, ruhsal sağlığı ve toplumsal işlevselliği bozan, kişinin gündelik rutinini engelleyen hem fiziksel hem de ruhsal hastalıklarda aile desteği çok önemlidir. Hasta olan kişinin hastalıkla bireysel mücadelesinin zor olmasının yanında eğer süreci anlamayan, yeterli özeni ve desteği göstermeyen ya da fazla ilgi ile durumu abartarak yaşayan aileler süreci daha da zorlaştırmaktadır.

Hastalığın gidişatı olumsuz etkileniyor
Hastanın aile desteğinden mahrum kaldığında hastalıkla mücadele gücü azalmakta, hastalığın gidişatı olumsuz etkilenebilmekte. Örneğin MS hasta grubuyla çalıştığım dönem kadın hastalarımdan sık sık eşlerinin kendilerini, hastalıklarını anlamadığı, ev işi yapmaları yönünde zorladığı gibi geri dönüşler almıştım. Oysaki MS hastaları bazı durumlarda motor becerilerinde güçlük yaşamakta ve yürümek konusunda dahi zorlanmaktadırlar. Aileye bu noktada psikoeğitim vermek, hastalığın ciddiyetini anlatmak ve ailenin işbirliğini almak önemlidir. İlaç uyumunun önemli olduğu psikiyatrik hasta gruplarında ise yine ailenin desteğini almak tedavinin “tam” olması için önemlidir. Bu noktalarda Medikal Aile Terapisi desteğinin uzun vadede ülkemizde de artarak devam etmesi hem hastalara destekleyici olacağını hem de aile içi ilişkilerin korunması, hastalığın aile üzerinde yarattığı etkinin doğru yönlendirilmesi, sağlıklı bir tedavi süreci gibi avantajlar sağlayacağını düşündürmektedir.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir